Bir okurum yazmış: Farkına varan daha mı çok acı çeker?

Описание к видео Bir okurum yazmış: Farkına varan daha mı çok acı çeker?

FARKINA VARAN DAHA MI ÇOK ACI ÇEKER?

Okurumun sorduğu soru bu: Kitaplarınızı okudum, farkındalığım arttı. Acı çekiyorum. Farkına varmasam daha mı iyiydi? Farkına varan kaçınılmaz olarak daha mı çok acı çeker?

Bazı yerlerini özetleyerek, kimlik belirtmeden mektubu paylaşıyorum:

***
Doğan Hocam Merhaba.

Üniversite yıllarımda sizin birçok kitabınızı okudum. Hayatıma, çocukluğuma, acılarıma, sevinçlerime dokundunuz. Yaptığım çoğu hareketi, konuştuğum çoğu konuyu sorgulamaya başladım. Farkındalık yarattı bende.

Farkındalığımın ilk yılları çok acı geçti. Geçmişe dönüp çocukluğuma baktığımda çocuk olan kendime çok üzüldüm hatta ağladım. Bir birey olarak değer görmediğimi, özgüvenimin parçalandığını gördüm geçmişimde.

Hocam ben 7 çocuklu bir ailenin son çocuğuyum. Babam işçiydi ve sırf ilerde bize mal mülk bırakmak için çok yoklukta büyüttüler bizi. Maddi şeyler insanın yaşamına dair derin izler bırakmıyor bence. İnsanın yaşamında derin izler bırakan manevi durumlar var.

Ben hayatımla ilgili konularda kendim karar veremiyorum mesela. Mutlaka birine sorma ihtiyacı hissediyorum. En az birinin onayını alarak bir kararı verebiliyorum. Bu, çok kötü bir durum hocam. Evlendim, İş sahibi oldum, Baba oldum ama karar verebilen biri olamadım.

Sorguladım bu durumu neden karar veremiyorum diye. Cevaplar beni yine çocukluğuma götürdü. Çocukken hatta gençken tek bir kere bile önemsiz konularda bile “ Sen bilirsin”, “Sen nasıl istersen”, “Sen karar ver” diye bir cümle kurulmadı bana. Tek bir gün bile sen ne düşünüyorsun diye sorulmadı bana. Bir birey olarak görülmedim ben. Hep büyükler karar verdi ne yapacağıma. Bu böyle uzayıp gidiyor. Sorunun kaynağına inmekle bu durumların farkına varıyorum. Sonra çözüm yolu aramaya başlıyorum. Ve kendimi müthiş zorlayarak aşmaya çalışıyorum bu durumu.

Düşünüyorum da farkındalık iyi bir şey mi hocam? Farkında olmasam daha mı mutlu olurdum. Çünkü farkındalığım oluştuğu günden beri geçmişte yaşadıklarım yüreğimi sızlatıyor.

Farkındalığın yaşamıma kattığı iyi durumlar da var bunu inkar edemem hocam. Örnek vereyim. Çocukken birçok kere bana verilen mesaj şu: “Senin var olmanın bizim için hiçbir ehemmiyeti yok. Hatta sen olmasan çok daha güzel olurdu.” Bu cümlenin bende yarattığı etkiyi tarif etmem imkansız hocam. Ben bu cümlede hiçbir işe yaramadığımı, var olmamın hiç kimse için bir önemi olmadığını hissediyordum. Ve gerçekten o an yok olmak, ölmek istiyordum hocam. Ama sizin sayenizde bu yaşadığım olayın bana ne mesaj verdiğini bende ne tür etkiler yarattığını anladım ve şu an çocuğuma hemen hemen her gün sarılıp “ Oğlum iyi ki varsın. İyi ki benim oğlumsun. İyi ki senin gibi bir çocuğum var,” diyorum. Bunu söylerken çocuğum çok mutlu oluyor. Ve her söylediğimde de çocukluğumda bana söylenen cümle aklıma geliyor. Çocukluğumdaki kendime acıyorum. Ama dediğim gibi bu acının yanında çocuğuma bu acıyı yaşatmamamın mutluluğunu da yaşıyorum.

Gecenin bir yarısı size be mektubu yazmamın sebebi şu: Farkındalık sorunları çözmek için iyi bir yol bu doğru. Ancak benim gibi kötü bir çocukluk geçirmişseniz (ki çok daha kötü çocukluk geçirenler vardır) farkındalık çok acı veriyor hocam. Bu acı verme olayı aşılabilir bir durum mu? Yoksa bu acı yüreğimin bir köşesinde hep kalacak mı?

***
İçinde yetiştiğin ortamı anlamak, farkına varmak iyi mi, kötü mü? Gelişen insan ister istemez acı çeken biri haline mi dönüşür?

Bu sorular ilginizi çekiyor mu?

Bu yayında bu konuları konuşuyorum.

Комментарии

Информация по комментариям в разработке