CILLIAN MURPHY | Oppenheimer'a uzanan yolda yaşananlar | Bir yudum Cillian

#peakyblinders #oppenheimer
Bu bölümde yerlere göklere sığdıramadığımız #cillianmurphy i anlatıyoruz.

Hazırlayan - Sunan: Orkan Varan


.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.1976 yılında irlandada doğan oyuncumuz memurun öğretmenin eksik olmadığı, katolik bir ailede büyüdü. katolik okuluna gitti. okulda disiplin sorunları yaşayan bir öğrenciydi. ve ilk şarkısını 10 yaşında yazdı. evet! alın bu bilgiyle naparsanız yapın. cillian murphy’nin sanata adım attığı alan müzisyenlikti. küçük yaştan itibaren sanatsal faliyetlerin içinde yer alıyordu. ortaokul yıllarında ilk sahne deneyimini yaşamış. deyim yerindeyse zehri almıştı. o dönemde tiyatroda birlikte çalıştığı hocası cilliandaki ışığı görmüş ve gel evladım oyuncu yapalım seni, ben de ortamlarda hava atarım diyordu.

fakat az önce dediğim gibi küçük cillian rockstar olmak peşindeydi. kardeşiyle birlikte grupları vardı. şarkı söylüyor gitar çalıyordu. aaaağbi müzik yhaaaa diye takılıyodu. böyle dalgasını geçtiğime bakmayın. baya albüm çıkaracak noktaya geldiler. kardeşinin okulu olduğu için bir de plak şirketi bunlara çok cüzi bir miktar para teklif ettiği için o iş olmadı. sonradan bu konuyla ilgili açıklama yaptığında ise, hayatımızı bir müzik yapımcısına satmamız isteniyordu, yapmadığım için pişman değilim diyordu.

devam

ve üniversitede hukuk bölümü kazandı evet! ikinci çinko! ama gönlü yoktu. daha ilk yılından sınıfta kalmıştı. takip eden yıllarda hukuk okumak salakçaydı diyecekti. oyunculuk müzisyenlik performans sanatları, bu ortamları seviyordu. üniversitenin tiyatro topluluğunda çalışmalara başlamıştı. ama derdi sanat yapmak değildi. partiydi ortamdı, kısacası kızların peşindeydim diye anlattığı bir dönemdi bu. 20 yaşındayken yolu özel tiyatrolardan biriyle kesişti. bilinen bir topluluktu. yönetmenle tanışmış, ona hayran kalmış, kendi deyimiyle man’s crush yaşamıştı. gördüğüm en cool adam diyor, bu adamla ilgili. tiyatronun seçmelerine girdi ve kazandı. oynadığı oyun turneler yapıp avrupa kanada ve avustralyayı gezince, bu süreç 2 yıl sürünce bir de cillian bu ortamda parlayınca hayatı değişti. tiyatrodan arkadaşları onda bir orjinallik olduğunun farkındaydı. 20li yaşlarının ortalarına doğru çeşitli tiyatro oyunlarında, televizyon projelerinde yer aldı. az önce bahsettiğim turne yapan oyunu çok beğenilmiş, dizisi yapılmıştı. orada da oynadı. araştırmak isteyenler için oyunun ismi disco pigs. ilk farkedilmesini yaşamıştı.

2001de artık işin merkezine taşınmalıyım diyordu. dublinden londraya taşındı. şunu da ekleyelim. ingiltere dünyada tiyatronun merkezi mi desem bilemiyorum. ama orada gerçekten ciddi bir tiyatro kültürü var. shakespeare’in marlowe’un bunda payı çok büyük tabi. ama bi yandan bu yazarların ünlü olmasının bir sebebi var. aynı şekilde müzik de ingiltereden çıkar. en bilindik efsane müzik grupları ingilizdir. dünya ekonomisini domine ettikleri için bu böyle diyebilirsiniz. yine de hakkını vermeden geçmeyelim. pink floydla daniel day lewis’in çıktığı ülke aynıysa bi saygı duymak gerekiyor hocaaaağm. neyse biz konumuza dönelim. cillian murphy de bir sürü yazarların eleştirmenlerin yüzlerce tiyatronun merkez ingilterede konuşulmaya başlanmıştı. eleştirmenler onun hakkında methiyeler düzüyorlardı.

ve 2002de ilk büyük rolünü aldı. büyük derken dünyaya açıldı, piyasaya çıktı. 28 gün sonrada oynadı. bu film danny boyle’un bir filmi arkadaşlar. disco pigste oyuncumuzu izlemiş ve ondan audition almak istemişti. yani deneme çekimi görmek istemişti. yurtdışlarında sistem farklı, dünyanın en ünlü oyuncusu da olsanız yönetmene audition vermeniz istenir. bazen istenmez ama, teklif götürüyorsanız istenmez ama genelde istenir. çünkü sizi deneme çekiminde görmek en doğal hakkıdır. ama git bizim havalı oyunculardan audition iste bakalım noluyor?

danny boyle dedik. kendisi trainspotting, slumdag millonaire, 127 saat gibi efsane filmlerin yönetmeni. 28 gün sonra da çok sevilen bir filmidir. ve cillian murphy başroldeydi. hatta alın bbnyy bu film benim ergenliğim zamanı çıkmıştı. uzun süre izlediğim en iyi film olarak listemin başındaydı. yakınlarda izledim. hiç de o kadar iyi değilmiş. ama fikir iyi! 28 gün sonra projesini izlemek garip ama. londranın boş hallerini çekmek için deli gibi beklemişler. sabahın 4ünde çekmişler her yere kamera yerleştirmişler.