Hamilelikte Gereksiz Yere Kan Sulandırıcı İğne Kullanmayın (Pıhtılaşma Bozuklukları) Dr.Cemal Ünlü

Gebelikte bir çok hasta yanlış bilgilendirildiklerinden dolayı kendilerinde pıhtılaşma bozukluğu olduğunu düşünüp gereksiz yere kan sulandırıcı iğne kullanmaktadır. İkinci bilinen yanlış ise pıhtılaşma bozukluğu olsa bile bu iğnelerin düşüklere engel olabileceğidir. Pıhtılaşma bozuklukları ikiye ayrılır;genetik pıhtılaşma bozuklukları ve sonradan kazanılan pıhtılaşma bozuklukları. Genetik pıhtılaşma bozukluğu olsa bile burda kullanılan kan sulandırıcı iğneler gebelikte anneni akciğerine pıhtı atmasını engellemek için verilir. Bebeğin düşmesini engellemek adına hiçbir faydası olmaz. Gebelikteki bazı doğal değişimlere bağlı olarak kandaki pıhtılaşma ihtimali yaklaşık 6 kat her hamile kadında artar. Eğer annede genetik yani annesinden veya babasından geçen bir pıhtılaşma problemi varsa bu oran daha da yükselir ve annenin bacaklarında oluşan bir pıhtı annenin akciğer damarlarını tıkayarak ölüme bile neden olabilir. Pıhtılaşma raporunda bizim için önemli olan protorombin yani faktör2, faktör5 Leiden ve antitrombin 3'dür. Mthfr, PAI, faktör 13 hiçbir önemi bulunmaz. Maalesef bir çok hasta önemsiz olan raporlanması bile gerekli olmayan bu genlerdeki önemsiz sorunlardan dolayı gereksiz yere düştüğü engelleyebileceği umuduyla kan sulandırıcı iğne kullanmakta. Amerika ve gelişmiş Avrupa ülkelerinde sadece protrombin (Faktör2), anti-trombin ve faktör5 Leiden'e bakılmakta. Çünkü önemli olanlar bunlar ve bu genler anneye pıhtı atması gibi istenmeyen durumların riskini artırmaktadır. Bu genlerde bozukluğu olan hastalara verilen iğneler düşük oranını azaltmasa bile annenin akciğerine emboli atma ihtimalini azaltıcaktır. Bu konuyla ilgili daha ayrıntılı bilgi almak için videonun tamamını izleyebilirsiz. İyi seyirler