Osmanlı'nın Hayalet Savaş Gemisi Mahmudiye Efsanesi

Описание к видео Osmanlı'nın Hayalet Savaş Gemisi Mahmudiye Efsanesi

Osmanlı imparatorluğunun efsanevi savaş gemisi barbaros hayrettin'in bayrağını dalgalandıran mahmudiyedir. Döneminde dünyanın en büyük savaş gemisi olan Mahmudiye Kalyonu, 1829'da, Osmanlı Padişahları arasında belkide enfazla reform yapmış olan 2.Mahmud zamanında mühendis Mehmet Efendi ile mimar Mehmet Kalfa tarafından İstanbul tersanesinde bütünüyle Türk mühendis ve işçileri tarafından tasarlanmış ve inşa edilmiştir. 76 metre uzunluğunda, 21 metre genişliğinde ve 8 buçuk metre yüksekliğinde ki bu dev geminin üç ambarı ve tam 128 savaş topu bulunuyordu. Rusya ile Kırım Savaşının başlaması üzerine Ateş Mehmet Paşa’nın kaptanlığında ki Mahmudiye 1280 mürettabatı ile 1854 yılında İstanbuldan sivastapol’e doğru yelken açar. Mahmudiye’yi efsaneleştiren, halk arasında “efsunlu gemi” ruslar, fransızlar ve İngilizler tarafından “hayalet gemi” olarak anılmasına sebep olacak olan olaylar zinciri böyle başlar.
Döneminde su üstünde yüzen en güçlü savaş makinesi olan Mahmudiye sivastapolde büyük başarılar kazanıyordu kırımda karşısına çıkan rus gemilerine yok ediyor beklenmedik anlarda rus istihkamlarının görüş alanına giriyor ve tek seferde 64 topu aynı anda ateşleniyordu. Ölüm kusan bu geminin sancağını savaş alanında gören müttefikler sevinç gösterileri yapıyorken rusları ölüm korkusu kaplıyordu. Yabancıların Mahmudiye’yi hayalet gemi olarak görmeleri sadece beklenmedik anda beklenmedik yerlerde ortaya çıkması değildi bu devasa gemi savaş boyunca hiç isabet almamıştı. Ruslar bu gemiyi bir türlü vuramıyordu. Savaşlar esnasında hasar almamış ve sancağı parçalanmamış gemi olmamasına karşın. Mahmudiyenin yeşil sancağı sapasağlam ve tüm heybetiyle dalgalanmaya devam ediyordu. Mahmudiyenin direğinde dalgalanan sancağın Üst kısımda "Nasrun min-Allahi ve fethun garib ve beşşiri'l mü'minin" şeklindeki Fetih Suresi ayeti ve "Ya Muhammed" ifadesi bulunmaktaydı. En ortada hz alinin kılıcı Zülfikar ve zülfükar’ın dört köşesinde ise İslam'ın temsili olan hilal şekillerinin içerisinde sırasıylaEbu Bekir, Ömer, Osman, Ali isimleri yazmaktaydı. Denizciler için hayati derecede önemli olan rüzgarın Hz.Süleyman zamanında bu peygamberin emrine verildiğine inanıldığından zülfikar’ın iki ucu arasında Hz.süleyman’ın yıldızı bulunmaktaydı.” Kırım savaşında ki bu sancak akdeniz’i türk gölü haline getiren ve batılılar arasında adı efsaneye dönüşen Barbaros Hayrettin’in sancağıydı. Müttefik gemi kaptanları bir zaman sonra bu durumu farketmişler ve kendilerini koruyacağına inandıkları mahmudiyenin sancağının kopyalarını istemişlerdir. daha sonra ise parçalanmış kendi sancaklarının yerine barbaros’un yeşil sancağını çekmeye başlamışlardır. İngiliz ve fransız denizciler arasında Mahmudiye’nin Barbaros’un ruhu tarafından korunan bir hayalet gemi olduğu ve kendi kendine demir alarak hareket ettiği söylentileri yayılmaya başlamıştır. Kırım savaşına katılanlar ve istanbul da ki halk arasında da Mahmudiye efsunlu gemi olarak anılmaya başlanmış ve efsaneleri yayılmaya başlamıştır.
rivayetlere göre, Kırım Harbi ilan edildiği gece, Haliç’te demirli bulunan Mahmudiye Kalyonu biranda kendi kendine demirlerini koparıp, köprülere doğru yol almıştır. Yine Sivastopol bombalanırken, Mahmudiye Kalyonunun, kendiliğinden döndüğü ve her iki taraf topları ile kaleyi dövdüğü anlatılmıştır.
Sivastopol kuşatması esnasında bir gece subaylar ve askerler uyurken, gaipten gelen bir emirle kimsenin haberi olmadan Mahmudiye savaş hattına varmış, limana girmiş, sabah uyandıklarında kendilerini savaşın ortasında bulan mürettebat ile Ruslar büyük şaşkınlık yaşamışlar, fırsattan istifade eden Türklerin Sivastopol’u bu şekilde fethettikleri anlatılır.
Ayrıca Kurban Bayramlarında Mahmudiye'nin başüstünde kan aktığı yönünde halk arasında yaygın bir kanaat oluşmuş olup Halktan bazı insanlar, kutsal gecelerde ak sakallı, sarıklı insanların, geminin güvertesinde saf tutarak, namaz kıldıklarını gördüklerini iddia etmiştir. Mahmudiye gemisinin önemi sadece döneminin en büyük gemisi olması yada savaşta ki inanılmaz başarıları değildir. Osmanlı da özellikle 2.Mahmud döneminde ki bilim ve teknoloji nin nasıl geliştiğini göstermesi açısından Mahmudiye’nin asıl önemi tamamen Osmanlı tersanelerinde türk mühendisleri ve işçilerince yapılmış olmasıdır. Osmanlının 1827 yılında navarrinde akdeniz filosunu oluşturan 58 savaş gemisi kaybetmesinden 2 yıl sonra tamamen yerli imkanlar kullanılarak yerli savaş gemisi nin denize indirilmesidir.
Abone Olmak İçin:    / @tarihvebilimvitaemagistra  

Комментарии

Информация по комментариям в разработке