Sulhperver - Nur Dediler (2018)

Описание к видео Sulhperver - Nur Dediler (2018)

Spotify: https://spoti.fi/3ocEPvt
İnstagram:   / sulhperver  
Facebook:   / emirhanpeksen  
Twitter:   / sulhperver  

Çalışmamızı beğendiyseniz ve yeni çalışmalarımızdan haberdar olmak istiyorsanız kanalımıza abone olmayı, beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

"Sulhperver" resmi kanalının tüm hakları saklıdır. Videoların kopyalanması ve başka hesaba yüklenmesi suçtur.

Sözler rahmetli Hilmi Doğan ağabey, Müzik Cem Coşkun, kayıt işlemleri Fatih Ozan Boz, prodüksiyon işlemleri Eray Öztemel, video Fatih Sağlam tarafından hazırlanmıştır.

Tarihe şerefler veren erler anılırken,
Yükselmede ruh, en geniş âlemlere yerden.
Bin rayihanın feyzi sarar ruhu derinden,
Geçmiş gibi Cennetteki gül bahçelerinden.
(Tarihçe-i Hayat)

1876 yılının baharında
Nurs köyü ki; Bitlis diyarında
Bir vakt-i seher civarında
Cihâna buyur dediler

Bir çocuk ki çocuklara benzemez
Hiç ağlamaz, pek ihtimam istemez
O’nu gören hayretini gizlemez
Bu çocuk serâpa uğur dediler

Sabaveti garip mizacı çetin
Harika bir zeka, şeci’ ve fatîn
Teessür bilmez, her zaman metin
On beşinde “Molla Meşhur” dediler

İlim meclisleri dar geldi ona
Bir sadık rüyada daldı ummana
“İ’câz-ı Kur’an’ı “ bütün cihana
En gür sadâ ile duyur dediler

Şarkı gezmiş, garba gitmiş nush için
Medreseyle mektebi hem sulh için
Hizmet-i imana nefh-i ruh için
Beklenen "Müceddid" budur dediler

İstanbul mislini görmemiş asla
Eflatun mübtedî ona kıyasla
Her müşkili halle iğlakı fasla
Her suale cevap bulur dediler

Davası maarif, talebi irfan
Gözünde ne mevki ne nam u nişan
Yıldızdan da gelse almazdı ihsan
Böylesi cür’ete kusur dediler

İstiklâl harbini tebcil eylemiş
Aksi fetvalara muallel demiş
Hakkı tutmuş, daim hakkı söylemiş
Zamanın bedîsi O'dur dediler

Yaşı varmakta kırkbeş çağına
Döner Van’a, çıkar Erek Dağı'na
Marifet bahrine, umman bağına
Müştak olanlara buyur dediler

Bir vehimle nefyettiler yurdundan
Şakirdleri mahzun firak derdinden
Yollara döküldü beyler ardından
Vermeyelim seni destur dediler

Nur'un ilk kapısı Burdur mahsulü
Aziz İsparta’nın misafir gülü
Barla dağlarının şeyda bülbülü
Sekiz sene burada dur dediler
 
Aradan haylice geçti bir zaman
Huzuruna vardı bir genç kahraman
Şefkat abidesi; Sıddık Süleyman
Emrinize geldim, buyur dediler

Açıldı Kur’ân’ın hazineleri
Saçıldı âleme defineleri
Lem’aları, Şuâlar'ı, Sözler'i
Hazâ Risale-i Nur, Nur dediler

Medrese haline gelmiş zindanlar
Nura feda olmuş nice civanlar
Rütbe-i tahkike ermiş imanlar
Okuyan mest, yazan mesrur dediler

Eskişehir, Kastamonu, Denizli
Fâş olmuş esrarı, kalmamış gizli
Siyâdet nakşıyla süzgün benizli
Emirdağ’a etti mürur dediler

Çalışkanlar hizmetine girmişler
Erlik sınavını güzel vermişler
Ne çileler çekmiş, neler görmüşler
Zahmetlidir hayr-ı umûr dediler

Afyon mahkemesi son zulüm bendi
Kinler kudurtuldu, hınçlar bilendi
Bu mesele burada bitecek dendi
Saîd bunda berdâr olur dediler

Onlar kadrini bilemediler
Gereken dersleri alamadılar
O gittikten sonra da kalamadılar
Bu dünyada eden bulur dediler
 
1960; ay mübarek Ramazan
Isparta’dan mahfice olmuştu revan
Urfa’da bir görülmemiş heyecan
Ey şanlı misafir, buyur dediler

Reddetmedi ziyarete geleni
Yandı hararetten nahif bedeni
Herkes ile helalleşti alenî
Hal diliyle “Sefer olur” dediler

Ramazan yirmi beşi; bitmekte gece
Dudaklarda düğüm düğüm bir hece
Talebeleri başucunda durur sessizce
Üstad dalgın; belki uyur dediler

Urfa’nın üstüne çöktü bir figan
Rabb'ine kavuşmuştu Bedîüzzaman
Ufûlüne ağlamakta asuman
İstikbâle gelmiş tuyûr dediler

Комментарии

Информация по комментариям в разработке