''KÂLÛ BELÂ'' YI HATIRLAMIYORUM Kİ BEN!

''KÂLÛ BELÂ'' YI HATIRLAMIYORUM Kİ BEN!...
-ELESTÜ BİRABBİKUM?
-KÂLÛ BELÂ

✔️Prof. Dr. Halis AYDEMİR
76 İnsân Suresi Tefsir Dersi 1.Ayet 2.ders - Kuran Çalışmaları Vakfı

Bunun bu denli steril edilmiş olmasının nedeni;
İnsanın irade alanı içerisinde öncesiyle de sonrasıyla da etkileşerek, iradesinin üzerine gölge düşmesinin engellenmesi. Çünkü Allah Azze ve Celle önceki derste bazı teşbihler yaptık. Eğer kişi, malı üzerinde evlatlarının tasarruf hakkına kavuşunca, kendisine karşı saygılı kalıp devam edip etmeyeceklerini yokladığındaki durum gibi. İnsanın yeryüzündeki iradesine kavuştuğunda, dilerse aklederek var ediciyi keşfedebileceği bir yol var iken, dilerse de akletmeyerek, herşey böyle varmış zaten diyerek üstüne yatıp, iradesi ile Cenab-ı Hak’kı yok sayacağı bir yola da girebilir. Bu iradenin oluşabildiği özel ve özenle tanzim edilmiş bir ortam burası...

Dolayısıyla, bazı kimselerin efendim neden ‘’Kalu Bela’’yı hatırlamıyorum? Zaten hatırlaman gerekmiyor. Senin buradaki sorumluluğun, onu hatırlayarak oluşsun istenmiyor zaten... Buradaki sorumluluğun aklederek, istersen farkına vararak oluşsun isteniyor. Amma sen farkına varmaz istemezsen, sana zorla gösterildiği halde ki süreç öyle işliyor. Dünyaya gelen insanlar, hayattaki var edici kudretin büyüklüğünü, gücünü, var etme etkisini, yetkisini, gözlemleyebilmek isterlerse gözlemleyebiliyorlar.

Aklederek, inceleyerek, düşünerek sonuçta; ‘’varlık burada var, o zaman var edici illa ki olmalı...’’ temel prensibiyle bu muazzam, karmaşık, sistemli var oluşun var edicisi olması gerektiğine uyanabiliyorlar. Ama tut ki uyanmak istemedi, uyandırılıyorlar.

Bu da Allah Azze ve Celle;
سَيُرِيكُمْ اٰيَاتِهِ فَتَعْرِفُونَهَا

Gösterecek size ayetlerini, istesenizde istemesenizde!.. İsterseniz bu sizin attığınız bir adım olarak size yakışan olan bu ama istemediniz, görmemeye çalıştınız, mümkün değil illa gösteririz. Cenab-ı Hak;
وَاَمَّا ثَمُودُ فَهَدَيْنَاهُمْ
Semud’a gelince...
فَهَدَيْنَاهُمْ 44
Onlara da hidayet ettik, onlara da gösterdik.

Öyle göstermeden, yol nedir, iz nedir belli etmeden insanları öldürüp helak etmiş, zulmen yok etmiş değiliz.
وَمَا رَبُّكَ بِظَلَّامٍ لِلْعَبِيدِ

Senin Rabbin kullara zulmedecek birisi değil. Semud mesela onlara da hidayet ettik

وَاَمَّا ثَمُودُ فَهَدَيْنَاهُمْ 44
Peki, onlar ne yaptılar.
فَاسْتَحَبُّوا الْعَمٰى عَلَى الْهُدٰى44
Onlar kör davranmayı, görmemeyi, hidayete daha sevimli buldular.

Şimdi Allah’ın gösterdiği hakikatleri, bunları ben takip edersem veya ikrar edersem itiraf edersem, o zaman hayatım var edici kudrete saygılı bir biçimde oluşmak zorunda. Yani mesuliyet yani sorumluluklar, yani sahip bunu yap dedi, bunu yapma dedi. Bu hoşuma gitmediyse eğer benim, o zaman en kolay yol; ‘’SAHİP YOK!..’’ diyerek sahibi hatırlatan her şeyden uzaklaşarak, bu kör davranma, görmemiş gibi yapma dediğimiz edebiyatta; ‘’Tecahül arif’’ dedikleri, bilenin bilerek kasten yok sayması, insanın gönüllü yanılsaması ve kendisini bunda başarılı kılabilmek için hatırlatıcı faktörlerden özellikle kaçınması…

Çoğu insanın dünyada yaygın uyguladığı şablondan bahsediyoruz.
‘’CEHALET MUTLULUKTUR!..’’

Hatırlar mısınız, bu Matrix diye bir film vardı. Orada Matrix’in dışına çıkanlardan biri, tekrar dönmek istiyor içeriye, içerideki ajan diyor ki: ‘’Gerçeği öğrendikten sonra bu yalan dünyaya neden geri dönmek istersin, duygunu merak ediyorum? O da o esnada bir biftek yiyor matrix’in içerisinde, diyor ki: ‘’Dışarıda hayat sıkıntılı, buraya girdiğimde beni tekrardan hafızamı silin, iyi bir iş istiyorum diyor. Mimarlık falan olabilir, sanıyorum mimarlık demişti özellikle seçmedim. Ondan sonra, iyi bir ailem olsun, kariyerim olsun. Evet bunun gerçek olmadığını biliyorum ama ağzıma götürdüğümde, matrix bana bunun bir biftek olduğunu, lezzetli olduğunu söyleyecek ve ben ona kanacağım, olsun...’’ Cehalet mutluluktur, eğer yaklaşım bu ise ki çoğu insanın yaklaşımı bu;
وَرَضُوا بِالْحَيٰوةِ الدُّنْيَا وَاطْمَاَنُّوا بِهَا

Dünya ile fit olup...
وَالَّذِينَ هُمْ عَنْ اٰيَاتِنَا غَافِلُونَ46

Ahiretten vazgeçmek.

Geçici olan, değersiz olan, elde kalmayacak olana kalacakmış gibi aldanıp, kalıcı olandan sarf-ı nazar etmek…Bu yaşadığımız tercihin, Allah Azze ve Celle tam manasıyla farkındalığını bize göstermeden, yalan yanlış tercih yapmamızı, müsade etmez.

O yüzden illaki gösterir, Biz kesinlikle gösteririz diyor. Şu halde bu süreç içerisinde, dünya hayatı dediğimiz bu süreç içerisinde, insanın farkındalığını yaşadığı bu boyut zaten ‘’Kalu Bela’’ da ‘’bela’’ mı demiş başka birşey mi demiş, bunu hiç önemli kılmıyor. Kaldı ki hepsi ‘’bela’’ demiş. Allah Azze ve Celle orada elbette diyenlerin burada iradesine kavuşunca kimisinin hayır, yoksun, umursamıyorum, kendi işime bakıyorum, benim meşguliyetim var diye büyüklenerek yüce yaratıcıyı göz ardı etme sürecine girdiği bir dönem.

✅DERSİN TAMAMI İÇİN
👇🏻 👇🏻 👇🏻
   • 76 - İnsân Suresi -Tefsir Dersi  - 1....  

Ders başlarken bildirim almak istiyorsanız;
0552 494 38 64 kaydedip WhatsApp’tan mesaj atın.