vay ki çölü eliyorum durmadan...

Описание к видео vay ki çölü eliyorum durmadan...

•••

Hayatımın bu zamana kadar olan kısmında tıpkı sizler gibi bir çok bilim tahsil ettim.
geriye kalan kısmını ise yalnızca ilim tahsiline ayırmak gâyesi ile dolup taşmakta kalbim.
Dünyada bir şeyleri gaye edinen,bir yerlerden başlayıp kendini “قُمْ فَأَنذِرْ" emrine muhatap hisseden binler gibi bende yola revân oldum…

☆ Tarih, sözünde sebât ile duran bir minik niyet ile başlayıp dünyayı şahlandıran nice kimselere şahitlik etti.

● Ya öğreten ol, ya öğrenen ol,
Ya da bunları sevip onlara hizmetçi ol
ama asla beşinci olma…!
Ya Ömer gibi ol, Ya Ömer gibilerini yetiştir,
Ya da bunları sevip onlara yardım et
ama asla beşinci olma…!

Yol uzun,
Bir yerinden tutup bu ipin ucuna sımsıkı asılmazsak ahvâlimiz duman.
Kervan kalkmakta, yetişmek gerek ..!

Zihnim şimdiye dek bir yerlerinden başlayıp fakültede yüzeysel öğrendiğim, karma karışık duran, hallaç pamuğu gibi dağılmış islâmi ilimlerle dolu.
Ne ben herhangi birinde mâhirim,
ne herhangi biri benim fikrimde mâhir.

● Nereden başlamalı biliyor musunuz ?
En baştan…
İlim sahiplerinin göze alabileceği fedakârlıklardan...
Öyle ya, eğer bir yolda yürümemiz gerekiyorsa o yolu tanımalı değilmiyiz.
Bu yolun meşakkatleri nelerdir?
Bu yoldan nasıl gidilir?
Gidenler nerelerden geçti?
Giderken nelerle hemhal oldu, nelerle yüzleşti bilmeli değil miyiz?



İşte bu sorunun cevabı için müracatettiğim kaynak ,
Abdulfettâh Ebû Gudde’nin (Allah ona rahmet etsin)
“Safahat Min Sabri'l-'Ulema 'Ala Şeda'idi'l-'İlmi Ve't-Tahsil” adlı kitabıdır.

(“İlim Yolunda “ ismiyle Türkçesi her yerde bulunabilir.)

●Ben bu yola başlarken “bismillah” çektiğimde nefsim dedi ki;
Bu yeterli mi ?
- Elbette değil ey tâlip !

Sen bir yandan ilimi talep ediyor bir yandan da geceleri rahat uyumayı mı hayâlliyorsun.
Hayâlini derhâl def et…
Çıktığın yol zamanını feda etmeni bekler senden..

Tüm zamanlarına karşılık Zamanın Hâkimi’nin rızâsını istemez misin…?


Ruhum göğüs kafesime sığmıyor.
Bildiklerimi toplasam bir iğne ucuna denk gelmiyor.

İlim yolunu adımlayan bir yolcu elbette âlimleri yakından tanımalı.
Bu kitabı okurken orada geçen isimlerin her birinin ne kadar kıymetli olduğunun fehminde olmalı.
En azından dudaklarım, her birinin ismini bir kerede olsa telâffuz ettiği için Rabbime müteşekkîrim.

Efendim artık eski dönemdekiler gibi bir ilim almak için kilometreler katetmeye gerek yok.
Herşey elimizin altında yeterki üç beş satır araştıralım.

● Vallâhi de eğer şu zamanki imkanlar o kimselere verilseydi denizler eserlerini yazmak için mürekkep yapılmaktan tükenirdi.

Hazır kağıt ve divît’leri olmadığı halde her biri devâsa ciltlerden oluşan yüzlerce eser bıraktı.

Hem ilim yolu öyle güzel bir yol ki, bir şeyler öğrenme uğruna kendinden fedakarlıklar yapman, kendini bu yola vermen bunun tadını aldığın vakit bırakamayacağını anlarsın.

Kitapta diyor ki ;
“Kime büyük düşünmek nasip olmuşsa hedefinin büyüklüğü kadar acı duymuştur.”

Burada kıymetli şahsiyetleri okurken daha iyi anlayacaksınız ki;
“İlim, İlim!” diye çırpınan bunca cefâ’ya boyun eğen bu insanlar katiyen boş bir meşgâle ile iştigâl etmemişler.

● Hammad bin Zeyd, hocası Ubeyd Bin Umeyr El Mekki’ye:
“Geçmişe nazaran bugün ilim daha mı çok daha mı az?” diye sorar.

O da cevaben:

“Bugün söz çok. Bundan önce ilim çoktu.” diye karşılık verir.

İşte ben bu ilmin peşindeyim…
Sözlerin süslendiği ama içinin boşaldığı bu devirde aslıma rûcu niyetindeyim.


Rabbim niyetlerimizi hâlis eylesin.


☆ Son olarak kitabı okuyacaklara tavsiyem
Bu tür kitapları sesli ortamlarda, metrobüslerde, tramvaylarda ve zihninizi dağıtabilecek yerlerde harcamayın.
Bu kitaplar sessizlik ister içini açabilmek için.

Bir medrese hocasından ders alır edâsıyla yoğunlaşma ile ciddi gayret ister.
Ancak böyle içindeki değerlileri, o “ilim yolu”nu ve istifâdesini görebiliriz..

Sözün, ilimden çok olduğu bir âleme geçiş yaptık…

●Gelin bu âlemi geriye saralım efendim.






Hâyırların fethî’ne…بسم الله


●●●




Tablo, Ivan Iakovlevich Bilibin'e aittir. ressam bu eserde
Kahire El-Ezher Camii ve Üniversite külliyesinin Avlusu'nu resmetmiştir.
Anlaşılan o ki bu medrese külliyeleri beni mest ettiği gibi bu insanları da mestetmiş.

.

Комментарии

Информация по комментариям в разработке