ŞENAY GÜRLER KİMDİR? Avrupa Yakası'nın Fatoş'u Şenay Gürler Aslında Kim?

Şenay Gürler… O doğduğunda takvim yaprakları 28 Haziran 1966’yı gösteriyordu.

Ispartalı ev hanımı bir anne ile Adıyamanlı terzi bir babanın çocuğu olarak İzmir’de iki katlı ahşap bir evde dünyaya geldi.

Anne ve babasının ikinci evliliğiydi. Toplam 5 kardeşlerdi. Ablasının kaybıyla büyük üzüntü yaşadı. Sürekli kitap okuyan ve hayaller alemine dalan bir çocuktu. Öyle ki, yaşadığı evin büyülü olduğuna inanıyordu. Hayal gücü çok genişti. Evlerinin karşısındaki çam ağacıyla konuşur, okuduğu kitabın etkisinden çıkamayınca da evden kaçıp miço olmayı düşünürdü.

Mahallede erkek kardeşiyle birlikte perde çekip Hacivat-Karagöz oynatarak ilk kez oyunculuğu prova etmeye başlamıştı bile. Bu işten küçük de olsa para kazanıyorlardı. Ancak mahalle sakinleri bir süre sonra bu iki kardeşe tahammül edemeyince, kovuldular.

Ortaokuldayken, spiker, gazeteci, doktor veya psikolog olmayı aklından geçirse de aslında kafasına oyuncu olmayı taktı.

Lisedeyken babası yaşadığı hastalık nedeniyle gözlerini kaybetti. Hal böyle olunca, babası kızına bakamayacağını anlayınca Şenay’ın oyuncu olmasına izin vermeyerek evlenmesini istedi.

Babasının gözlerini kaybetmesinden kısa bir süre sonra da annesinin kansere yakalanması Gürler ailesinin hayatını alt üst etti. Özellikle Şenay için daha zorlu bir hayat başlıyordu.

Annesinin rahatsızlığı nedeniyle hayatının bir dönemi hastanelerde geçti. Babası da bu yüzden onu okula göndermedi. Mecburen çalışması gerekiyordu. Önce bir avukatın yanında işe başlayan Şenay Gürler’in kısa bir memurluk macerası da oldu.

En nihayetinde babası kızının öğretmen olmasına karar verdi. Fakat, tam da o sırada evlilik teklifi gelince Şenay apar topar evlendirildi. Ne olduğunu anlayamadan Duygu adını verdiği kızı dünyaya geldi. Ünlü oyuncu Masa Dergisi’nden Pınar Erol’a verdiği röportajında o günleri şöyle anlatmıştı;

“Öğretmen olmamın daha uygun olduğuna karar verildi. O arada da bir evlilik teklifi gelince, beni bir an önce başgöz ettiler. Neredeyse görücü usulu, bir iki kere gördüğüm biriyle evlenmiş oldum böylece. Sonra kızıma hamile kaldığımı bile anlamadığım bir süreç geçirdim. Hastalandım sanıyordum meğer üç aylık hamileymişim. Kızım doğdu, sonra ayrıldık. Öyle gelişti hayat.”


Her şey üst üste geliyordu. Eşinden boşandıktan sonra 5 ay arayla anne ve babasını kaybetmenin acısıyla sarsıldı. Şenay için, hayatta kalma mücadelesi başlamıştı.

Kardeşini götürdüğü Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nin kapısından içeri girerken “Ben de kaydolsam mı diye” düşündü. Yaş sınırından dolayı tiyatro olmayınca, sinemayı yazdı.

Anne ve babasını kaybedip kardeşi ve çocuğuyla bir başına kalan Şenay Gürler, başvuruyu yaparken kazanmayı aklının ucundan bile geçirmediği sınavda başarılı oldu. Ancak yine de hayatının düzlüğe çıkması pek de kolay olmadı.

Ünlü oyuncu Pınar Erol’a şunları anlatmıştı;

“Hiç sinemanın sınavını kazanacağım aklıma bile gelmiyor .Çünkü çalışıyorum, sekreterlik yapıyorum, boşanmışım, çocuğum var. Kazandım ama… Sonra da nasıl olacak diye böyle bir kaldım. Bir de bütün aile boşanmam nedeniyle beni reddettiler. Tek başıma kaldım. Ben bunu yapar mıyım? Yaparım!”

Erken yaşta evlenip çocuk sahibi olduktan sonra boşanması, anne ve babasını kaybetmesi yüzünden mahalle baskısı yaşadığı günler de olmuştu. Ünlü oyuncu Hakan Bilgin’e verdiği röportajında yaşadığı o günleri şöyle anlatmıştı;

“Boşandığım dönemde, kısa bir süre büyüdüğüm mahallede yaşadım. Oturamadım. Çünkü, bir baktım benim çocukken birlikte büyüdüğüm erkek arkadaşlarım kapıma dayanıp ‘Bir şeye ihtiyacın var mı?’ diye soruyorlardı. Bu art niyetli bir soruştu. Gerçekten ilgilendikleri için değil, ‘Sen bir kadınsın ve dulsun ve çocuğun var. Bir şeye ihtiyacın vardır dur olduğun için’ imasıyla soruyorlardı.
Birinci sınıftayken TRT’nin öğrenciler arasından sözleşmeli sunucu aradığı ilanı görünce hiç zaman kaybetmeden başvurdu. Bir yandan tiyatro da yapıyordu.

Çocuğu büyüyünce anaokuluna göndermeye başladı. Okul masrafları için çocuğunun babasından destek göremeyince, anaokulunda tiyatro dersleri vererek okulun parasını ödedi.

İzmir Sanat Tiyatrosu’nda Dario Fo’nun Ödenmeyecek adlı oyunuyla ilk kez profesyonel olarak sahneye çıktı. Sinema okuduğu için yönetmen olmayı kafasına koymuştu.

Bir yandan iş, bir yandan okul bir yandan da kızına vakit ayırmak zorundaydı. Fakat boşandığı eşi, kızını elinden aldı… Ünlü oyuncu Mekanın Sahibine Geldik programında Hakan Bilgin’e verdiği röportajında şunları söylemişti;

“Ayakta kalmamın en büyük sebebi kızımdır. Boşandığım kişi, 6 yaşındayken kızımı benden aldı, bakacak durumum yok diye. Avukat tutacak param yoktu. Bir yıl kızımı göstermedi. Filmlerdeki gibi okul okul gezip izini sürdüm. 'Böyle bir öğrenciniz var mı?' diye soruyordum, sonunda buldum.”


#ŞenayGürler #ŞenayGürlerKimdir #ŞenayGürlerHayatı