Murat ince-gardaş-gelbi gör

GARDAŞ

Yıllar sonra baba yurduna vardım
Bir dikili ağaç kalmamış gardaş
Düşündüm geçmişe şöyle bir daldım
Hayat bizden neler çalmamış gardaş

Viran olmuş harman, ören ağlıyor
Babam emekleri yürek dağlıyor
Hayın gurbet bizi salmaz bağlıyor
Taş üstüne taş koyan olmamış gardaş

Samanlığın üzerinde çürümüş tavan
Bir ömür çürüttü ciğerim babam
Mutluyduk burada ,yağlıydı yavan
Şimdi ölü malı gibi dolmamış gardaş

Girdim ki ahıra eğerle ,elek
Kırılmış çırkık, çatlamış dibek
Aktı gözyaşlarım dayanmaz yürek
Tavuklar tara konmamış gardaş

Ayakta kara lastik, yamalı kazak
O günleri özledim bu günler tuzak
Ne tez geçmiş yıllar, ne kadar uzak
Baba ocağını terk eden onmamış gardaş

Oturdum harmana, ağladım kaldım
Salya sümük koyverdim göz yaşım saldım
Biz de yaşlanmış gayrı anladım
Hangi gülen yüzler solmamış gardaş

Yaylamız yıkılmış, çagış bozulmuş
Katır, kömüş, Alaş hepsi kaybolmuş
Eller saray yapmış, bizim sayvan yoğumuş
Örende ısırgan bitmiş kimse yolmamış gardaş

Gardaş baba ocağını tüttürek
Anamın babamın yüzün güldürek
Bilmem gelinleri nasıl götürek
Viran olmuş bizim eller gel bir gör
Bilmem çocukları nasıl götürek
Talan olmuş bizim eller gel bir gör...