Ölümün Sonu 19: Singer - Şarkıcı mı Diyeyim Yoksa Sen mi Gerçek Adını Söylemek İstersin İğnegöz??

Описание к видео Ölümün Sonu 19: Singer - Şarkıcı mı Diyeyim Yoksa Sen mi Gerçek Adını Söylemek İstersin İğnegöz??

Bu bölüm kitaptaki en tuhaf, en gizemli, en sinir bozucu bölümdü bence.

Anlayabilmek de çok zor, anlatabilmek de.

Ben, çok azını anlayabildim ama anladıklarım ve yorumlayabildiklerim şu şekilde:

Singer - Şarkıcı diye bir uzaylı karakter var.

Işık hızında giden bir yıldız gemisinde en düşük seviyede operatör görevi yapıyor.

Bu gemiye TOHUM diyorlar.

Görevi koordinatları incelemek, bunları kuantum tarzı bir bilgisayara yüklemek. Bilgisayar demiyorlar ÇEKİRDEK diyorlar.

Bunların zaman algısı da bizden çok çok farklı.

Zamanın en küçük birimi onlar için TAHIL TANESİ - yani grain. Granül diyelim dilerseniz buna. Kum saatindeki tek bir kum tanesi gibi düşünebilirsiniz. Onlar için çok kısa bir zaman birimi.

Singer, onbinlerce granüllük bir deneyime sahip ve işinin inceliklerini iyi biliyor.

Buradan Singer'ın yaşının en az 50 bin yıl filan olduğunu tahmin edebiliriz.

Ama gemideki (tohumdaki) diğer karakter Elder, asıl yaşlı olan o. Singer genç olansa Elder kaç yaşındadır tahmin edemiyorum.

Singer şarkı söylüyor, şarkısı da şarkı olsa bari. Çok tuhaf, sözleri çok acaip.

Bunların evreni algılayış biçimi o kadar farklı ki bunları benim beynim almadı, algılayamadı.

Singer'ın görevi temizlik yapmak. Yani tehdit olarak gördükleri medeniyetleri tesbit edip onları yok etmek. Rutin mıntıka temizliği yapıyorlar, böcek ilaçlıyorlar gibi düşünün. Biz de böcekleriz.

Singer, görevini seviyor. Sezgilerini kullanmayı seviyor.

Singer, koordinatları yayınlanmış Trisolaris sistemini temizleyecek. Magazinden en ucuz ve en basit temizlik aracı olan fotoidi seçip yollayacakken fark ediyor ki temizlik zaten yapılmış.

3 yıldızdan biri silinmiş zaten.

Kimler yapmış temizliği?

Bulamıyor.

Bu dünyayı merak ettim bi bakayım.

Bu ölü dünya başka bi dünya ile iletişime geçmiş. Çok ilginç.

Önce öbür dünyadakiler bu ölü dünyaya mesaj atmışlar. Kendi yıldızlarını kullanarak bu mesajı atmışlar, bu da çok ilginç.

(Kırmızı Kıyı'dan Ye Wenjie'nin Trisolaris'e attığı mesajı bulur)

Kendi yıldızlarını koparanlar, yolanlar bunlar. Star Pluckers. Kendi yıldızınla neden mesaj yollarsın ki evrene? Neden kendini ve pozisyonunu belli edersin ki?

Ölü dünya cevap vermiş. Bu da ilginç.

Daha da ilginci, Yıldız Koparanlar bir mesaj daha atmış!

Bunlar da hiç mi saklanma geni yok?

Bu da çok tuhaf.

9 granül sonra kendi yıdızlarını kullanıp başka bir yıldızı hedef göstermişler (Luo Ji'nin lanet okumasını buluyor burada).

35 granül sonra bu yıldız temizlenmiş.

Sonra ölü dünyanın da koordinatlarını yayınlamışlar Yıldız Koparanlar.

Ne tuhaflar bunlar.

1. Saklanma ihtiyacı duymuyorlar.
2. Temizlik yapamıyorlar ama temizlik için hedef göstermeyi biliyorlar. Fitleme var yani. Fitne fesat var yani.

Akıllılar, ama çok da aptallar.

Saklanma genleri yoksa korkusuzca yayılabilir ve saldırabilirler.

Komşuları temizlenmiş, sıranın kendilerine geleceğini bilmiyor olamazlar. Bal gibi biliyorlar.

Yavaş sisle neden kendilerini ve etraflarını gizlememişler şimdiye kadar? (Kara Alan yapmamışlar, neden, yani güneş sistemini neden görünmez bir kara deliğe çevirmemişler?)

Curvature propulsion neden yok?

Teknolojileri o kadar mı ilkel?

Bu kadar geridelerse bu gözü kara cesaretleri nereden geliyor?

İnceleyelim.

Sıradan bir yıldız. Biraz tenhada. 1 milyar granül ömrü var yıldızın, fena değil. 8 gezegen. 4ü katı, 4ü sıvı.

Mesajlar katı gezegenden. Demek ki evleri burası.

Singer, BÜYÜK GÖZün aktive edilmesini ister (BIG EYE)

Elder: Ne yapıyorsun? Büyük göz meşgul!

Singer: Çok ilginç bi dünya keşfettim yakından incelemek istiyorum

Elder: Senin görev tanımında bu yok

Singer: Meraklıyım sadece

Elder: Büyük gözün daha acil ve önemli görevleri var. Senin merakınla ilgilenemez. Hemen işine dön.

Singer, magazinden fotoid seçip güneş sistemine yollayacakken vazgeçer:

Kör noktalar var. Sıvı gezegenleri büyük. Arkasına yerleşirlerse fotoid tam temizleyemez. Boşa gider fotoid. Boşa giden efordan hoşlanmam.

Magazinden İKİLİ VEKTÖR FOLYOSU bulur (Dual Vector Foil).

Singer: İkili Vektör Folyosu kullanmam gerek temizlik için

Elder: İzin verildi. Gönder.

Singer, kristal kabında folyoya bakar.

Çok basit ama elegant ya. Ölümü bile sanat eserine çevirir. Ben seviyorum. Pahalı sofistike araçlardansa bu daha estetik.

Singer: Neden soru sormadan izin verdiniz?

Elder: Maliyeti düşük. Kolay. Yolla gitsin.

Singer: Ama bunu çok kullanırsak...

Elder: Cosmosta her yerde kullanılıyor.

Singer: Doğru. Ama eskiden dikkat ederdik. Şimdi...

Elder: Bir şey mi duydun sen?

Singer'ın düşüncelerini eşeler, evirir çevirir, dedikoduyu bulup çıkarır.

Singer: İki boyuta mı geçiyor bizim dünyamızdakiler?

Elder cevap vermez. Bu evet demek.

İki boyutta hayat da hayat değil ki. Çok yazık. Ama ölmekten iyidir. Mecbursan yapılacak.

Singer şarkısına devam ederken İkili Vektör Folyosu'nu Yıldız Toplayıcılara fırlatıverir.

Yani: Güneş sistemine yollanan bir silah var. 3. boyutu, 2 boyuta indirecek silah. En etkili, en şiirsel silah. İĞNEGÖZ!!!

Комментарии

Информация по комментариям в разработке