NUR SÜRER | Allah'a İnancım Olmadığı İçin Ondan Korkmuyorum | Yoksulluktan Okuyamadım.

#nursürer #yılmazgüney #sondakika
NUR SÜRER İLK FİLMİ BEREKETLİ TOPRAKLAR ÜZERİNDE ADLI FİLM OLDU. BU FİLMİ BİR GÜNÜN HİKAYESİ, AŞKA DÖNÜŞ, DERMAN VE AYNA GİBİ FİLMLER TAKİP ETTİ. 1979 YILINDA ÇEKİLEN BEREKETLİ TOPRAKLAR ÜZERİNDE FİMİ NUR SÜRER’İN KENDİNİ OYUNCULUK ALANINDA ISPATLADIĞI FİLMDİ.ORHANKEMAİLN ROMANINDAN UYARLANAN FİLMDE OYNAMA HİKAYESİNDE TUNCEL KURTİZ’İN DE ETKİSİ ÇOK BÜYÜKTÜ. NUR SÜRER GERÇEK GÜNDEME BU HİKAYEYEİ ŞÖYLE ANLATMIŞTI: FİLM İSVEÇ-TÜRK ORTAK YAPIMIYDI. YÖNETMEN ERDEN KIRAL. TUNCEL KURTİZ DE SENARYO YAZARLARINDAN. FAKAT ÖYLE BİR ŞEY OLUYOR Kİ, BİR TÜRLÜ KADIN OYUNCULARLA ANLAŞAMIYORLAR. O DÖNEM İLGİNÇ BİR ŞEKİLDE KADIN OYUNCULARIN AİLELERİ SENARYOLARA KARIŞIYORMUŞ. BİRİNİN NİŞANLISI İTİRAZ ETMİŞ. BİRİNİN ANNESİ, BABASI. BEN DE ORADA EKİPLE BERABERİM HEP. “ŞU ROLÜ ŞU OYNASIN” GİBİ ŞEYLERE KAFA YORUYORUM. TUNCEL ABİ’NİN (KURTİZ) KAFASI ATMIŞ, “NUR OYNAYACAK BUNU” DEDİ. “NASIL YAPARIM, OLACAK İŞ Mİ?” DEDİM AMA SONRA NE OLDUĞUNU ANLAMADAN KENDİMİ İLK SAHNEYİ ÇEKERKEN BULDUM. O FİLMİN O İLK SAHNESİNİ HİÇ UNUTAMIYORUM. SAHNEYİ ÇEKTİKTEN SONRA ERDEN KIRAL VE TUNCEL ABİ KOŞARAK GELİP SARILDILAR. NETİCEDE DE ÇOK İYİ BİR İŞ ÇIKTI ORTAYA. O DA TÜRKİYE’NİN EN İYİ İŞÇİ FİLMLERİNDEN BİRİDİR.Bir günün hikayesi filmiyle 1982 yılında ödül aldı nur sürer bu filmin hikayesini bant bağa şöyle anlatmıştı iki yıl boyunca sansüre takıldı çekildikten sonra çıkamadı ilk ismi sabahtı hatta filmin ve biz filmi temmuz ayında çektik döndük üstüne iki ay sonra darbe oldu ve film kaldırıldı kaldı çok uzun bir süre hatta bir işçi hikayesi anlatan dram yönü ağır da basan bir filmdi ama mecburen film çıkabilsin diye gittik 1,5 yıl sonra filmi aşk sahneleri duygusal sahneler çektik ve bir aşk filmi gibi paketlendi ancak öyle çıkabildi aslında bir maden filmiydi ve sarı sendika üzerine yoğunlaşan bir hikaye anlatılıyordu ama biz filmi insanlar izleyebilirsin ve o dönemki kuruldan geçebilsin diye gidip öpüşme sahnesi çekti hatta film biz sansürdeyken yurtdışında Sicilya’da bir gösterim olmuştu ilk orda izlenmişti ama biz de anca iki yıl sonra Sinan Çetin’in ilk filmiydi benim de ikinci filmimdi ilk ve son kez çalışmıştık onunlada bu ilginç hikayeyi rağmen bir günün hikayesi filmi nur sürere ödül getirmişti hatta o yıl darbe olduğundan festival yapılmamış ve film bir sonraki yıl yarışmıştı anlattığına göre iş jüri de generaller vardı jüride Nisa serezli de yer alıyordu ve Serezlinin soyledigine göre kadın oyuncu ödülü için nur sürer düşünüldüğünde durun bakalım daha ilk filmi belki de sonrasında kötü olacak filan denmiş nur sürerin ilk uluslararası çalışması 1984 yılındaki aynı adlı film oldu bu filmi 1991 yılında en iyi yabancı film dalında oskar ödülü kazanan Umut’a yolculuk filmi takip etti filmin konusuysa oldukça etkileyiciydi nur sürer bu eserle ilgili şunları söylemiştir
Maraş’ın pazarcık ilçesinde bir köyünde yaşıyorlardı İsviçre’de hala en acılı olaylardan biridir bu. Çocuğun donarak ölmesin çocuğunu kaybetmiş bir kadını oynadım ben aile Alpleri aşarken çocuk sırtlarında dönüyor ve ailenin haberi olmuyor hatta biz oskar aldığımızda ödülü bu çıplık aldı demişlerdi ozamanlar biz gitmedik tabii Amerika’ya ödül törenine.Umuda yolculukdaki rolü nur süreri en çok etkileyen karakterdi filmde Meryem karakterine hayat vermişti yaşanmış bir hikayeden uyarlanan filmin gerçek karakterleri ile de tanışmışlardı o dönemlerde çocuğun babası ölüme sebebiyet vermekten hala cezaevindeydi film yıllar sonra bile gösterilmeye devam ediyordu hatta dünyanın gündeminde olan mülteci meselesine parmak basan çok önemli bir eserdi bu.sinema hayatı boyunca çok önemli yapımlarda yer alan oyuncu yılanların öcü,dul bir kadın, ses,son Urfalı, uçurtmayı vurmasınlar,suyun öte yanı, denize hançer düştü gibi yapımlarda rol aldı. televizyonun popülerliği artınca dizilerle de izleyici karşısına geçen nur sürer asi, kasaba ,Tatar ramazan,bana artık Hicran de ,resimdeki sevgiliye, mahsun, kayıtdışı melek,çukur gibi dizilerde oynadı usta oyuncu son olarak gülseren Budayıcı oğlu‘nun kitabından uyarlanan camdaki kız adlı dizide feride karakterine hayat veriyor oldukça başarılı bir performans sergileyen sürer oyunculuğuyla zaman zaman izleyenlerin kendisinden gerçekten nefret etmesine sebep olacak kadar yükseltiyor başarı çıtasını bu dizide burcu biricik Selma ergeç feyyaz Şerifoğlu şerif Erol gibi isimlerle birlikte kamera karşısına geçmeye devam ediyor yıllar sonra Cumhuriyet’e verdi raportaj da oyunculukla ilgili şunları söylemişti usta oyuncu Keşkelerim çok az meslek hayatımda 46 filmde oynadım sanırım içlerinde gerçekten bana ne kattı bunlar çalışmasam da olurmuş dediğim şeyler var ama iyiki oyuncu olmuşum diyorum çünkü kendime çok yakıştırdığım bir meslek benim ruhuma iyi geliyor becerebildigimi zannediyorum her seferinde başka başka kadınlara hayat vermek onlar bana eşlik etmiyor stop deyince bitiyor tabi ama böyle yanımda taşıdığım bir kadın oluyor her zaman hiç hayatımda görmediğim bilmediğim bir kadın oyunculuk benim karakterimi d