Savcı Muammer Akkaş'ın Bildiri Dağıtır Gibi Açıklama Yapması Doğru mu?

Описание к видео Savcı Muammer Akkaş'ın Bildiri Dağıtır Gibi Açıklama Yapması Doğru mu?

Savcı Muammer Akkaş'ın Bildiri Dağıtır Gibi Açıklama Yapması Doğru mu?

Yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasının ardından başlayan yargı ve yürütme arasındaki tartışmalar önceki gece CNN Türk Televizyonu'nda yayınlanan Tarafsız Bölge programında masaya yatırıldı. Ahmet Hakan'ın sunduğu programda konuşan İstanbul Ticaret Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Erdoğan, soruşturma savcılarının aylarca çalıştığı bir operasyonun engellendiğini söyledi. Erdoğan, "Hükümet sürekli milli irade vurgusu yaparak 'Biz milli iradeyi temsil ediyoruz bize kimse karşı gelemez' demeye getiriyor." dedi. Galatasaray Üniversitesi Rektör Yardımcısı Anayasa Profesörü Necmi Yüzbaşıoğlu da Başbakan Erdoğan'ın yargı ile ilgili sözlerinin yargı bağımsızlığı açısından uygun olmadığını ifade etti. Yüzbaşıoğlu, "Başbakan iddia makamı değil, yargıya müdahale görüntüsü vermemeli." uyarısında bulundu. İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sibel İnceoğlu, HSYK'nın açıklama yapmasını yargı bağımsızlığını savunmak olarak değerlendirdi. Eski YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç de, hukuka yapılan müdahale ile ilgili soruşturma savcısının önüne yürütme duvarı örüldüğünü söyledi.

Prof. Dr. Mustafa Erdoğan, savcının, kendisine Anayasa ve yasalarla verilmiş olan görevini yapmaktan iradesi dışında keyfî olarak engellendiğine dikkat çekti. Erdoğan, HSYK'nın, Adlî Kolluk Yönetmeliği'ne karşı açıklama yapmasının da doğru olduğunu aktardı. Prof. Erdoğan, kamuda fişleme, farklı görüşlerdeki kişilerin devlet memurluğu görevinde bulunması ve devlete sızma gibi tartışmalara ilişkin de şu tespitlerde bulundu: "Kanun önünde eşitlik gereğince kamu görevine herkes girebilir. Ancak görevlerini anayasal mevzuat çerçevesinde yapması gerekiyor. Hukuk devletinde çok ciddi bir biçimde bu şekilde örgütlenmeyi ortaya çıkaracak güvenilir bilgiler olmadığı sürece bunu tamamen politik amaçlarla konjonktüre bağlı olarak söylemenin hiçbir faydası yok. Somut delilleriniz varsa olayın üzerine gidiniz, gerekeni yapınız. Hükümet aslında bunlardan bir şey çıkmayacağını biliyor. Bence seçimlere doğru yeni bir mağduriyet stratejisi ortaya çıkarmaya çalışıyorlar."

Savcının, soruşturma sürecine sahip çıktığını, hukuk çerçevesinde görevini ifa ettiğini ancak engellendiğini kaydeden Prof. Dr. Necmi Yüzbaşıoğlu da şu uyarıları yaptı: "Savcının bir yıldır yürüttüğü bir soruşturma var. Edindiği bilgiler, topladığı deliller var. Hatta bu doğrultuda birtakım yerleri ve kişileri aramak istiyor. Aldığı mahkeme kararı var. Buraya kadar bir hukukî süreç içinde yürüdüğü görülüyor. Ve bu süreç bir anda kesiliyor. Savcılar adlî kolluk üzerinde mutlak yetkiye sahip. Adlî kolluk görevlileri, savcıların suç soruşturması ile ilgili delil toplarken, her türlü emir ve talimatı yerine getirmek zorunda. Şimdi böyle işleyen bir süreç varken, deniyor ki, hayır bunu yapamazsın. Burada savcının buna karşı tepkisini hem meslekî tepki hem de görevine sahip çıkma olarak da algılamak gerekir." Yüzbaşıoğlu, Başbakan Erdoğan'ın savcıya ve HSYK'ya yönelik sözlerinin de yanlışlığına değindi: "Başbakan savcıyı eleştirmiyor, itham ediyor. Başbakan iddia makamı değil, yargıya müdahale görüntüsü vermemeli."

Комментарии

Информация по комментариям в разработке