HATİCE ASLAN KİMDİR?

Описание к видео HATİCE ASLAN KİMDİR?

Hatice Aslan… O doğduğunda takvim yaprakları 20 Şubat 1962’yi gösteriyordu.

Devlet demiryolları memuru Halife Bey ile Ev hanımı Rahime Hanım’ın altıncı çocuğu olarak soğuk bir kış günü Sivas’ta gözlerini açtı dünyaya.

Kalabalık bir ailede büyüdü. 5’i kız 4’ü erkek olmak üzere tam 9 kardeşlerdi.

Abilerinden dolayı, erkek gibi yetişen Hatice sokağa çıktığı zaman eve gelmeyi unutan bir çocuktu.

Babasının memurluk zamanında devletin dağıttığı sinema kartlarıyla doğruca sinema salonlarına koşardı. Her izlediği filmde oradaki oyunculardan biri olduğunu hayal eder, eve gittiğinde de taklitlerini yapardı.

Meziyetleri sadece taklitle sınırlı değildi. Evde şarkılar söyleyen Hatice Aslan, bir yandan da Sivas Lisesi’nde kısa mesafe koşucusuydu.

Baba Halife Bey, evde Neşe Karaböcek’in taklitlerini yapan kızını görünce “Kızımın sesi güzel, onu konservatuvara yollayacağım” dedi.

Hatice Sivas Lisesi’nden mezun olduktan sonra eve görücüler gelmeye başladı. Talibi çoktu. Ailesi zorlamıyordu, o da zaten işin gırgırında olduğu için evlenmeye hiç niyeti yoktu.

Sanatçı olmayı aklına sokan kişi babasıydı. O da İstanbul Güzel Sanatlar’ı kazandı ama, babası “Bari Ankara’ya ablanın yanına git, oku” deyince rotasını Başkent’e çevirdi.

Konservatuvarda müzik bölümünün sınavları bittiği için, şansını tiyatroda denemeye karar verdi. İki gün boyunca yetenek sınavlarına hazırlandı. Cüneyt Gökçer’in de olduğu jürinin karşısına Hamlet oyunuyla çıktı. Cüneyt Gökçer, oyundan sonra “Buraya yazıyorum, bu kız iyi olacak” demişti.

1983’te Kenan Işık’ın yönettiği Bozkır Güzellemesiyle sahnelere adım attı.

19 yaşındayken tanıştığı Hakkı Ergök ile, Konservatuvar’dan mezun olduktan sonra nikah masasına oturdu. 1986’da hamile olduğunu öğrenince Ankara’nın puslu ve kasvetli havasından uzaklaşmak için İzmir’e tayinini istedi. Ekin adını verdiği oğlunu İzmir’de dünyaya getirdi. 5 yıl sonra yeniden Ankara’ya döndüler.


1992’de Ankara Devlet Tiyatrosu’nda Yaşar Seyman’ın yazdığı “Hüznün Coşkusu Altındağ” oyununda oynadı. Aynı dönemde Seynan Levent’in proje koordinatörlüğünü yaptığı Ferhunde Hanımlar dizisinde Necla karakterini canlandırdı.

1992-1999 yılları arasında Ferhunde Hanımlar’ın kadrosunda yer alan Hatice Aslan, Meriç Aral ve Efe Tunçer’e verdiği röportajında şunları söylemişti;

“O SETTE ÖLÜMLERE, DOĞUMLARA ŞAHİT OLDUK”
“Bir gün Seynan Levent, TRT binasındaki ofisine çağırdı bizi ve böyle bir dizi yapmak istiyorum dedi. İşte bana ‘Sen ortanca kızsın, Necla karakterisin’ dedi ve başladık projeye. Ben de o zamanlar tiyatro yapıyorum ve dizi çok yeni bir alandı benim için.
Ben o zamanlar gidip dizideki Necla karakterim için kıyafet alışverişi yapıyordum ‘Aa bu çok yakışır Necla’ya’ deyip alıyordum. Yani Necla’nın giydiği tüm kıyafetler daha doğrusu tüm karakterlerin kıyafetlerini oyuncular kendisi seçip sete getiriyordu. Biz sete sürekli elimizde bir bavul ile geliyorduk o zamanlar. Kısaca biz yedi yıl boyunca o sette ölümler, doğumlar, evlilikler yüzlerce olaya şahit olduk.”

Takvim yaprakları 1995’i gösterdiğinde ikinci kez nikah masasına oturan Hatice Aslan, Ressam Renan Kaleli ile evlendi. 2000 yılında boşandılar.


“TORUNUM OLURSA NEW YORK’TA BAKICI OLMAK İSTİYORUM”
Kalabalık bir ailede yetiştiği için çocukları çok seviyordu. Hatta tiyatrocu olmasaydı anaokulu öğretmeni olmak gibi bir hayali vardı. Hatice Aslan Armağan Çağlayan’a verdiği röportajında şunları söylemişti;
“Oğlum Ekin New York’ta grafiker, gelinim ise moda tasarımcısı. Diyorum ki çocuğunuz olursa gönüllü bakıcı olarak gelirim oraya. Aklıma da New York’ta bir anaokulu öğretmenliği fikri de geliyor aslında. Olabilir diye düşünüyorum”

Комментарии

Информация по комментариям в разработке