Antalya'da Korkuteli ilçesi Kargın Mahallesi'ne eşine ait araziyi değerlendiren emekli Dr. İbrahim Bodur, tarım alanına Antalya'nın coğrafi işaretli Korkuteli Karyağdı Armudu, karpuz, salçalık domates ve biber ekti. Ürünlerin ekim yerinin planlaması için büyük çaba harcadığını anlatan Bodur, emek verdiği tarım sektöründe maddi karşılık bulamayınca, seraları sürmek için kullandığı iki buçuk milyon değerindeki traktör ve makineleri de elinden çıkarmaya hazırlanıyor.
100 ton karpuz elinde kaldı
Emekli Doktor İbrahim Bodur, armut, domates, biber karpuz ektiği tarım arazisinde geçtiğimiz sene 100 ton karpuzun elinde kaldığını söyleyerek, satılan ürünle çiftçinin elinden çıkan ürünün fiyatı arasında uçurum olduğuna dikkat çekti. Bodur, şöyle devam etti:
“Karyağdı armudu, bunun dışında salçalık domates ve biber ektik, herkesin mecburi aldığı ürünler. Masrafını çıkarıp da biraz arttığı zaman oh bu sene zarar etmedik bakıyoruz, yani zarar etmemek kazandık gibi anlaşılıyor. Ayrıca tonlarca karpuz ektik evvelki sene, Antalya'da kilosu 15-20 TL'ye satılan karpuzu biz burada 75 kuruşa satamadık, 100 ton karpuz tarlada kaldı. Sistemin yaşaması için bizim oradan para kazanmamız gerekiyor, karpuzun kilosuna gelirken baktım, 15-20 TL'ye satıyorlar, buradaki çiftçi kilosunu 10 TL'ye satsa ihya olur. Ama o çiftçi bunu satamaz yani o parayı alamaz vermezler. Çünkü asıl parayı aradaki alıcılar komisyoncular onlar kazanıyor, izin vermezler."
Belediyeler, yarı fiyatına gıda ürününü kabul etmedi
İbrahim Bodur, özenle yetiştirdiği ürünleri karşılık bulamayınca Antalya ve İstanbul'da hizmet veren belediyeleri arayarak, pazar fiyatının yarısına ürünleri belediyelere satma teklifinde bulunduğunu dile getirdi. Bodur, "İstanbul'da bir belediyeyi aradım, ilgili kişilerle beni görüştürdüler. Oradaki kişiye; 'Bakın benim karpuzum kamyonum var, ben karpuzu kamyona yükleyip getireceğim. Pazarda kaç liraya satılıyorsa yarı fiyatına satacağım, bana sadece şuraya koyun kamyonu deyin getireceğim, bunun maliyetini de üstleneceğim' dedim. 'Şu an öyle bir uygulamamız yok' dediler. Antalya'da bir belediyeyi de aradım, 'Bana bir yer gösterin, kendi ürünümü oradaki pazarda satılan fiyatın yarı fiyatına satacağım' dedim. 'Öyle bir uygulama yok burada' dediler. Yarı fiyata tarladan alıp geleceğim satacağım dediğim zaman o olmuyormuş" ifadelerini kullandı.
"Yeni jenerasyon çiftçi olmak istemiyor"
Çiftçilik yaptığı arazinin çok verimli bir arazi olduğunu aktaran İbrahim Bodur, durum böyle devam ederse ürünlerin parasıyla bile bulunamayacağının altını çizdi. Bodur, şu ifadelere yer verdi:
"Bu toprakları ben kazdım, 3 metre kazıyorum altından çikolata gibi toprak çıkıyor. Burası boydan boya iki tane derenin arası ve buraya eğer siz taş ekin, buradan apartman çıkar, o kadar verimli bir arazi. Ama insanlar para kazanamıyor, sistem buna asla izin vermiyor. Ülkede kıtlık açlık olacak ve insanlar biz nerede hata yaptık diyecek. Çok uzun bir vadede değil, küresel ısınmadan sonra bu ülkede bazı şeyleri parasıyla bile bulamaz olacağız, o zaman akıllanmayı öğreneceğiz. Esas önemli olan bir başka husus da bizim yeni jenerasyonumuzda. Eskiden buradaki çiftçi Osman amcadan sonra onun çocukları torunları devam ederdi, şimdi o da kesildi. Çocukların hepsi üniversitede okuyor, onu bir statü atlama olarak görüyorlar. Burada çalışmayı o okullara gittikten sonra kendilerine yakıştırmıyorlar, böylece yeni jenerasyon buradan uzaklaşmış durumda."
Çiftçiliğe de ektiği ürünlere de veda ediyor
Uzun uğraşlar ve çeşitli denemeler sonucunda çiftçiliğe veda edeceğini açıklayan İbrahim Bodur, konuşmasını şu şekilde tamamladı:
"Çiftçi asla para kazanamıyor, kazansa ben kazanırım. En fazla dayanabilecek olan insan benim, gelecek sene ne yiyeceğim derdi olmayan bir insanım. Dolayısıyla eğer ben kazanamıyorsam, hiç kimse kazanamaz bu işten ve buraya gelirken de kendi kendime yemin ettim dedim ki; 'asla pes etmeyeceksin, asla pişman olmayacaksın'. İtiraf ediyorum, pes dedim ve son derecede pişmanım. Buraya yatırdığım parayı bankaya yatırsaydım, bu topraklar beş kere daha satın alacak kadar konuma gelirdim. Kötü olan da bu zaten, çalışıp bir iş yapıp da bundan para kazanamayan bir kişi olması.
Korkuteli'nde çiftçilik yapan Ramazan Çalışkan ise, "Hayvancılık ve çiftçilik yapıyorum. Maliyetler çok pahalı, salçalık domates ekiyoruz, pazarda 20 TL, tüccar 5TL'ye alıyor. Tüccarın eli ayağı değmeden, bizden çok kazanıyor" dedi.
#agrotv #tarım #çiftçi
🔔 AGRO TV TURKEY Facebook: https://bit.ly/3Wz5Jxm
🔔 AGRO TV TURKEY Instagram: https://bit.ly/3Wz66Ig
🔔 AGRO TV TURKEY Twitter : https://bit.ly/3jkZkrd
🔔 Web Site: https://www.agrotv.com.tr/
Dünyanın Tarım Ekranı 🌍 Agro TV
Информация по комментариям в разработке