Vesveselerini %99 Engelleyecek 7 Formül [Vesvese 5] - Aklın Mertebeleri | Mehmet Yıldız

Описание к видео Vesveselerini %99 Engelleyecek 7 Formül [Vesvese 5] - Aklın Mertebeleri | Mehmet Yıldız

Vesveseye hiç bu açıdan bakmamış olabilirsin.
Vesveseyi sadece namazda, abdestte zannediyorsan sonuna kadar mutlaka izle. Çok şaşıracaksın...

#Vesvese #AklınMertebeleri

İyi Seyirler

Vesvese oynatma listesi için tıklayın:
   • Vesvese Risalesi Serisi (21. Söz 2. M...  

Hayırlara vesile olmak , daha fazla insanlara ulaşabilmek için "KATIL" butonu ile aşağıdaki linkten bize destek olabilirsiniz
   / @hayalhanem  

00:00 Giriş
11:57 Aklın 7 Mertebesi
12:35 Tahayyül
13:03 Tasavvur
13:47 Taakkul
15:03 Tasdik
16:26 İz'an
18:20 İltizam
18:35 İtikad
23:07 Risale-i Nur Kısmı
37:13 Bîtarafane Muhakeme
41:21 İmkan-ı Zati, İmkan-ı Zihni
53:16 Allah Bize Vesveseyi Niye Verdi?
58:20 100 Kapılı Saray

Facebook ;   / mehmedimyldz  
Twitter ; https://twitter.com/mehmedimyldz?lang=tr
İnstagram ;   / mehmedimyldz  

Bize Ulaşın:
Yurtiçi ve yurtdışından iletişim için;
+90 (531) 859 79 91
+90 (553) 552 14 44
[email protected]

Risale-i Nur Bölümü
21.söz 2.makam 5.vecih
BEŞİNCİ VECİH
Mesâil-i imâniyede şüphe suretinde gelen vesvesedir. Biçare vesveseli adam, bazan tahayyülü taakkul ile iltibas eder. Yani, hayale gelen bir şüpheyi, akla girmiş bir şüphe tevehhüm edip, itikadına halel gelmiş zanneder. Hem bazan tevehhüm ettiği bir şüpheyi, imana zarar veren bir şek zanneder. Hem bazan tasavvur ettiği bir şüpheyi, tasdik-i aklîye girmiş bir şüphe zanneder. Hem bazan bir emr-i küfrîde tefekkürü, küfür zanneder. Yani, dalâletin esbabını anlamak suretinde kuvve-i müfekkirenin cevelânını ve tetkikatını ve bîtarafâne muhakemesini, hilâf-ı iman zanneder. İşte, telkinât-ı şeytaniyenin eseri olan şu zanlardan ürkerek, "Eyvah! Kalbim bozulmuş, itikadıma halel gelmiş" der. O haller galiben ihtiyarsız olduğundan, cüz-ü ihtiyarîsiyle ıslah edemediğinden ye'se düşer. Bu yaranın merhemi şudur ki:

Tahayyül-ü küfür, küfür olmadığı gibi, tevehhüm-ü küfür dahi küfür değildir.

Tasavvur-u dalâlet, dalâlet olmadığı gibi, tefekkür-ü dalâlet dahi dalâlet değildir. Çünkü hem tahayyül, hem tevehhüm, hem tasavvur, hem tefekkür, tasdik-i aklîden ve iz'ân-ı kalbîden ayrıdırlar, başkadırlar. Onlar bir derece serbesttirler. Cüz-ü ihtiyariyeyi pek dinlemiyorlar. Teklif-i dinî altına çok giremiyorlar. Tasdik ve iz'an öyle değiller. Bir mizana tâbidirler.
yakîn-i imânîye zarar vermez. Hem لاَعِبْرَةَ ِلْلاِحْتِمَالِ الْغَيْرِ النَّاشِئِ عَنْ دَلِيلٍ yani, "Bir delilden neş'et etmeyen bir ihtimalin hiç ehemmiyeti yoktur" olan kaide-i meşhure, hem usulü'd-din, hem usulü'l-fıkhın kaide-i mukarreresindendir.

Eğer desen: "Bu derece mü'minlere muzır ve müz'iç olan vesvese ne hikmete binaen bize belâ olmuş?"

Elcevap: İfrâta varmamak, hem galebe çalmamak şartıyla, asl-ı vesvese teyakkuza sebeptir, taharrîye dâîdir, ciddiyete vesiledir. Lâkaytlığı atar, tehâvünü def eder. Onun için, Hakîm-i Mutlak, şu dâr-ı imtihanda, şu meydan-ı müsabakada bize bir kamçı-yı teşvik olarak, vesveseyi şeytanın eline vermiş, beşerin başına vuruyor. Şayet ziyade incitse, Hakîm-i Rahîme şekvâ etmeli, اَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ demeli.

Hem tahayyül, tevehhüm, tasavvur, tefekkür, nasıl ki tasdik ve iz'an değiller. Öyle de, şüphe ve tereddüt sayılmazlar. Fakat, eğer lüzumsuz tekrar ede ede müstekar bir hale gelse, o vakit hakikî bir nevi şüphe, ondan tevellüt edebilir.

Hem bîtarafâne muhakeme namıyla veya insaf namına deyip, şıkk-ı muhalifi iltizam ede ede, tâ öyle bir hale gelir ki, ihtiyarsız taraf-ı muhalifi iltizam eder. Ona vâcip olan hakkın iltizamı kırılır. O da tehlikeye düşer. Hasmın veya şeytanın bir vekil-i fuzulîsi olacak bir halet, zihninde takarrur eder.

Aklın 7 Mertebesi;
-Tastik ve iman mertebesinde zannedip İmanını kaybettiğini sanıyor.
-İmanını kaybetmiş olmuyor, paniğe ve endişeye düşüyor.
-Şeytanın vesvesedeki amacı insanı çaresiz bırakmak.
-Bu düşüncelerle imansız olunmaz, Çünkü şeytanın cümleleridir.

İmkan-ı Zati - İmkan-ı Zihni

İmkan-ı Zati=mümkün demekti.
İmkan-ı Zihni= olmuş bir şeyi zihninde sonuçlandırmaktır.

Allah’ın bütün esmaları kainata tecelli eder ve maddeye dönüşür.
İnsan, Şeytanın tuzağına yakalanınca mümkün olan bir şeyin zihninde olmuş kabul eder.

Peygamber Efendimiz (sav) Hakkında Gelen Vesveseler
25 Yaşına kadar İffetini korumuş bir şekilde yaşamıştır.
50 yaşına kadar Hazreti hatice(ra) ile evli kalmıştır.
52 yaşına kadar iki yıl dul kalmıştır.
Yaptığı evlilikleri insanın arzu ve isteklerinin azaldığı yaştan sonra yapmıştır.

Комментарии

Информация по комментариям в разработке