MUHYİDDİN İBNİ ARABİNİN KERAMETLERİ VE KERAMETLERİ. ŞEHUL EKBER

Описание к видео MUHYİDDİN İBNİ ARABİNİN KERAMETLERİ VE KERAMETLERİ. ŞEHUL EKBER

#arabi #ibniarabi #Osmanlı #osmanlınınsoyağacı #YavuzSultanSelim #keramet #keramat #kehanet #kehanetler


Osmanlı Devleti’nin kuruluşuna yıllar önce Endülüs’ten bir işaret… Muhyiddin-i Arabî Hazretleri’nin yıllar önce verdiği müjde, gerçekten dikkate şayan.

Ahmed Cevdet Paşa’nın naklettiği vechile Muh­yid­dîn-i Arabî Hazretleri, Osmanlı Devleti kurulmadan yetmiş sene önce onun müjdesini vermişti.

O, bunu ilm-i cifir ile Kur’ân-ı Kerîm’deki âyetlerden istinbât etmiş ve üstelik eserinin ismini henüz Osmanlı beyliği bile ortada yok iken “eş-Şeceratü’n-Nu’mâniyye fi’d-Devleti’l-Osmâniyye” (Osmanlı Devleti’nde Soy Ağacı) koymuştur. Ayrıca bu eserde Osmanoğulları’ndan birinci halîfenin Yavuz Sultan Selîm Han olacağı vs. birtakım hâdiseler de yer almaktadır.


Yeni Akit Gazetesi

Aktüel

Muhyiddin-i Arâbi'nin Osmanlı kerâmeti
Osmanlı Devleti’nin kuruluşuna yıllar önce Endülüs’ten bir işaret… Muhyiddin-i Arabî Hazretleri’nin yıllar önce verdiği müjde, gerçekten dikkate şayan.

2015-02-12 16:56:47
Muhyiddin-i Arâbi'nin Osmanlı kerâmeti
Ahmed Cevdet Paşa’nın naklettiği vechile Muh­yid­dîn-i Arabî Hazretleri, Osmanlı Devleti kurulmadan yetmiş sene önce onun müjdesini vermişti.

O, bunu ilm-i cifir ile Kur’ân-ı Kerîm’deki âyetlerden istinbât etmiş ve üstelik eserinin ismini henüz Osmanlı beyliği bile ortada yok iken “eş-Şeceratü’n-Nu’mâniyye fi’d-Devleti’l-Osmâniyye” (Osmanlı Devleti’nde Soy Ağacı) koymuştur. Ayrıca bu eserde Osmanoğulları’ndan birinci halîfenin Yavuz Sultan Selîm Han olacağı vs. birtakım hâdiseler de yer almaktadır.

“TÜRKLER İÇİN MUZAFFERİYET VE SAADET VARDIR”

Muhyiddin-i Arabî Hazretleri eserinde, sadece Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan bahsetmemiş, Osmanlılar devrinde meydana gelecek pek çok olayı asırlar öncesinden aynen haber vermiştir.

Şam ile Mısır’ın fethedilip, Yavuz Sultan Selim’in Şam’a girmesiyle kendi kabrinin ortaya çıkarılacağını; Hafız Paşa’nın, dokuz ay boyunca kuşatmasına rağmen Bağdat’ı alamayıp, fethin 40 gün içinde IV. Murad’a nasip olacağı; Sultan Abdülaziz’in katledileceği gibi daha bir çok hâdiseyi rumuzlu (mânâsı gizli işaretler) bir biçimde bildirmiştir. Türkler hakkında ise, “Türkler için muzafferiyet ve saadet vardır” demiştir.

Muvahhidun döneminde 27 Ramazan 560’da Mursiye (Murcia), Endülüs’te (bugünkü İspanya) doğdu. Bilinmeyen bir sebeple 8 yaşında ailesiyle birlikte İşbiliye’ye (bugünkü Sevilla) geldi (muhtemelen babasının memuriyeti nedeniyle). Ailesi Arap Tayy kabilesine mensuptu.

Yakın cedleri hakkında fazla bir şey bilinmiyorsa da, anne ve baba tarafından nüfuz ve itibar sahibi kimseler olduğu anlaşılıyor. Akrabaları arasında tasavvufî bilgilere sahip kimseler vardı.

İlk tahsilini bu şehirde yaptı, uzun bir süre burada kaldı. Çocuk yaşlarında ‘Ahmed İbnu’l-Esirî’ adında genç bir Sufi ile arkadaş oldu. Hakkındaki kayıtlara göre İbnu’l-Arabî, bu tahsil sırasında bir aralık Halvet’e çekilen İbnu’l-Arabi, halvetinden keşf yoluyla edindiği çeşitli bilgilerle çıkmıştır.

Endülüs’de bir süre daha kaldıktan sonra, seyahate çıktı. Şam, Bağdad ve Mekke’ye giderek orada bulunan tanınmış alim ve şeyhlerle görüştü. 1182’de İbn-i Rüşd ile görüştü. Bu görüşmeyi eserinde anlatır. Bu İbnu Rüşd’ün bilgi’nin akıl yolu’yla elde edileceğini söylemesiyle meşhur olduğu yıllardır.
uzun secde eden bir kimsedir. Muhyiddin o ölene kadar onunla sohbete devam etti.

1182-1183’de İşbiliyye’ye bağlı Haniyye’de ‘Lahmî’ isimli bir şeyhden, bu zatın adını taşıyan bir mescidde Kur’an dersi aldı.

1184-1185’de ‘Ureynî’ isimli bir şeyh’le tanıştı. Eserlerinde Ondan ilk hocam diye bahseder, çok faydalandığını söyler. ‘Ureynî’, Ubudiyet [kulluk]meselesinde derin bir bilgiye sahipti.

Bu yıllarda ‘Martili’ adlı bir şeyhten de istifade etti. Ureynî O’na:’Sadece Allah’a bak’ derken Martilî‘Sadece Nefsine bak, nefsin hususunda dikkatli ol, ona uyma’ diye öğüt vermişti. Martilî’ye bu zıt önerilerin içyüzünü sordu.

Bu zat, kendi nasihatinin doğruluğunda ısrar edecek yerde, ‘Oğlum, ‘Ureynî’’nin gösterdiği yol, doğru yolun ta kendisidir. Ona uyman lazım. Biz ikimiz de, kendi halimizin gerekli kıldığı yolu sana göstermişizdir’ dedi.

Комментарии

Информация по комментариям в разработке