Twitch yayınlarımda okuduğum romanları editleyip seri haline getirerek bu açtığım yeni youtube kanalıma yüklemeye karar verdim. Yüzüklerin efendisi evreninin nasıl yaratıldığını ve bütün ırkların nasıl yaşam bulduğunu anlatan Tolkien'in kült eserlerinden biri olan Silmarillion'u sizler için seslendirdim. Umarım beğenirsiniz.
Silmarillion:
İlk kez yazarının ölümünden dört yıl sonra basılan Silmarillion Eski Günler'in, Dünya'nın İlk Çağı'nın bir dökümüdür. Yüzüklerin Efendisinde Üçüncü Çağ'ın sonundaki önemli olaylar anlatılmıstı; ama Silmarillion'daki hikâyeler çok daha eski bir geçmise, Orta Dünya'da yasayan ilk Karanlık Efendi Morgoth'a ve Silmaril'leri geri almak için onunla savasan Yüce Elfler'in zamanına dayanan efsanelerdir.
Silmarillion, sadece Yüzüklerin Efendisinden çok daha eski zamanlara ait olayları anlatmıyor; o, aynı zamanda, bir ilk dönem çalısmasının çok ötesine geçerek, ondaki kavramların köklerini de içeriyor. Aslında, o zamanlar adı Silmarillion olmasa da, yarım yüzyıldan beri vardı; 1917'e dek uzanan hırpalanmıs defterlerde, çoğu kez aceleyle kaleme alınmıs mitolojinin ana
öykülerinin en eski biçimleri okunabilir. Ama (içeriğinin birtakım izleri Yüzüklerin Efendisinde sabırla seçilip ayrılabilmesine rağmen) hiç yayınlanmadı; babam uzun yasamı boyunca onu asla terk etmedi; üzerinde çalısmayı son günlerinde dahi bırakmadı. Bütün bu sürede uzun bir hikâye
yapısında düsünülen Silmarillion nispeten küçük radikal değisiklikler geçirdi; uzun zaman önce yerlesmis bir gelenek ve sonraki metinler için bir arka plan olusturdu. Ama aslında sabit bir metin olmaktan uzaktı; aynı hikâyeler daha uzun ya da daha kısa biçimlerde veya değisik tarzlarda tekrar anlatılmaya baslarken, tasvir ettiği dünyanın doğasına dair belirli temel fikirler de değismeden kalamazdı. Yıllar geçtikçe hem ayrıntıda hem de olay örgülerindeki değisiklik ve farklılıklar öylesine karmasık, yayılmıs ve katmanlı bir hale geldi ki son ve kesin bir biçime ulaşılması neredeyse olanaksız gözüküyordu. Üstelik eski efsaneler ('eski' yalnızca uzak İlk Çağ'ın kökenlerinin değil, yasamı boyunca babamın da) en derin düsüncelerinin aracı ve deposu oldu.
Sonraki yazılarında mitoloji ve siir, onun teolojik ve felsefî düsüncelerinin.içine isledi ve bu yüzden üslubunda da birtakım uyumsuzluklar olustu. Babamın ölümü üzerine eseri basılabilir duruma getirmeyi denemek bana düstü. Silmarillion'un. yarım yüzyıldan uzun bir süreye yayılarak devam eden, gelisip değisen bir yaratılıs metni olduğu gerçeğini bilerek, yıllarca birikmis malzemenin içinden tek ve bütünlüklü bir cilt çıkarmanın yaratacağı karısıklık ve birçok noktanın arka plana itilmek zorunda kalacağı çok açıktı. Bu yüzden en uyumlu ve kendi içinde tutarlı hikâyeyi üretmek amacıyla, bir sekilde seçip düzenleyerek tek bir metin halinde bitirmeye yöneldim. Bu çalısmada, sona erdiren bölümler (Turambar Tûrin'in ölümünden itibaren) tuhaf güçlükler ortaya çıkardı; uzun yıllar için değismeden kalmıslardı ve bazı noktalarda kitabın diğer bölümlerindeki daha gelistirilmis öykülerle ciddi bir uyumsuzluk içindeydiler.
Silmarîllion'un kendi çevresi içinde ya da Silmarillion ile babamın diğer basılmıs kitapları arasında tam bir tutarlılık aranmamalıdır, bu yalnızca ağır ve gereksiz bedel karsılığında basarılabilirdi. Babam Silmarillion'u sanki bir derleme yaparmıs gibi, sözlü edebiyat geleneğinden yapılmıs bir derleme gibi yazdı, yüzyıllar boyunca anlatılan (siirler, tarihi olaylar, söylenceler) masalların toplandığı yoğun bir metin. Kitabın bu hali aslında olusma süreci ve yöntemiyle ciddi bir uyum içindedir, çünkü babamın büyük bir karısıklık içindeki siir ve yazılarının en eskilerinden baslayarak yapılmıs genis bir özet, bir derleme niteliğine sahiptir. Bu durum, hikâyenin akıcılığındaki değiskenlikleri ve farklı bölümlerdeki ayrıntıların bütünlüğünü (Thangorodrim'in yıkılısı ve Morgoth'un yenilisiyle olusan İlk Çağ'ın sonunun belirsiz tarifinin yanında, Turambar Tûrin'in hikâyesindeki yer ve motifin kusursuz hatırlanısının farklılığı buna bir örnek olabilir) bazı tarz ve tanımlama farklılıklarını, belirsizlikleri,'orda burda bazı birlesme eksikliklerini açıklamaktadır. Valaquenta’da; örneğin, öykü Valinor'da Eldar'ın daha önceki günlerine geri.gitmek zorunda kalan birçok sey içerirken, sonraki yazımlarında bunun gerekmediği bir kurgu ortaya çıkıyor; bu anlatının üslubunda ve zamanında olusan sürekli değismeleri açıklıyor, öyle ki ilahi güçler, su anda yalnızca uzak anılarımızda bilinen kaybolmus bir yer olan dünyada yasıyor gözüküyorlar.
TWİTCH: / karekareoyun
İNSTAGRAM: / karekareoyun
DİSCORD: / discord
TWİTTER: / karekareoyunn
FACEBOOK: / karekareoyun
DİĞER YOUTUBE KANALIM: / karekareoyun
Информация по комментариям в разработке