Jimin ile hayal et》 Sizi oğlunuzdan kıskanır ■ [oneshot]▪︎Açıklamada

Jimin ile evlendiğimizden bu yana tam iki sene geçti. Her gün daha fazla bağlandık bir birimize o klişe 'ilk yıl, cicim ayları' saçmalıklarına rağmen daha bi kuvvetlendi aramızdaki o bağ.

İnanması zor belki ama bir birimiz olmadan yarımdık işte. Müzik ve dans gibi, ayrı da güzeldik ama birleşince tamamlanıyorduk.

Bu aşkın sonuçlarına gelecek olursak... Çok güzel bir meyve bahşetti bize.

Bir oğlumuz var şimdi yeni bir yaşına basan.

Gözlerini sevdiğim adamdan alan bir oğlum var. Gülüşünü aşık olduğum adamdan alan bir oğlum...

Hayali bile güzel değilmi? Sevdiğin insana bire bir benzeyen bir evladının olması. Ben o rüyanın içindeydim. Sevdiğim adamı kendim için klonlamıştım adeta.

Jimin yeni çıkacak albüm için çok sıkı çalışıyor şu sıralar. Henüz şarkı seslendirme aşamasında olsalarda sık göremiyordum sevgilimi, yada bana yetmiyordu emin değilim. Tek emin olduğum şey onu çok özlediğim.

Saat 23:45 sularında oğlumuzun yanı başında bekliyordum Jimin'i.

Her fırsatta arıyor haber veriyordu, ancak bu akşam yemeğe bile yetişememişti.

Dans provaları ve konserler başlayınca daha fazla ona hasret kalacaktım, ama olsun onuda anlıyorum. ARMY'in aşkından vaz geçmek imkansız bir şey ve ben bunu hayatta ondan istemem.

Oğlumu beşiğinde izlerken saatlerin nasıl akıp gittiğini bile anlamamıştım. 02:10 sıralarında Jung Soon'un uyanmasıyla yakışıklı oğlumu kucağıma alarak sevmeye başladım.

Belki Jimin'in yokluğunda oğlumuzun kokusu uyumaya yardımcı olur diye yatak odamıza doğru ilerlemiştim kucağımda Jung Soon'la birlikte.

Tahminim gibi oluyordu işte. Jung Soon'umun minik eli yanağımda, kokusu burnumdaydı. İşte şimdi uyku ruhumu kendine çekiyordu.

(Yazar anlatımıyla)

02:55

Şirkette çıkan son dakika olayların ardından sabırsızlıkla eve dönüyordu Jimin.

Saat çok geç olmuştu bu yüzden tahmin ede biliyordu aşkı Mia ve oğlu Jung Soon'un şu an uyuduklarını.

Eve vardığında yanılmadığını anlamıştı. Işıklar kapalıydı.

Odalarına çıkmadan önce gün boyunca göremeyi iple çektiği oğlunu göre bilmek için önce onun odasına doğru ilerlemişti.

Fakat beşik boştu. Oğlunun sevdiği kadının yanında ola bileceğinden emin bir şekilde doğruca yatak odasına ilerlemişti.

Yanılmamıştı. Mia oğulları Jung Soon ile birlikte kendini uykuya teslim etmişti.

Jimin yanı başlarına geçerek önce aşık olduğu kadını ve kendisinin kopyasını izlemişti dakikalarca.

Daha sonra üzerlerinin iyice örtülü olduğundan emin olarak odada bulunan ikili koltuğu kendisi için hazırlamıştı.

Onalrı böyle görmek bi yandan onu mutlu etsede diyer yandan kıskanıyordu.

Mia oğulları Jung Soon'a fazlasıyla düşkündü ve Jimin kendisine rakip olan bu yakışıklıyı kıskanmıyor değildi.

Yarın uyandıklarında sevgili eşini güzel bir trip bekliyor olacaktı.

(Mia'nın anlatımıyla)

Güneşin gözlerime vuran ışıkları beni yeni bir güne uyandırıyordu yavaş yavaş.

Gözlerimi uykudan sıyrılırcasına araladığımda bi süre öylece kendime gelmeye çalışmıştım.

Sonrasında dün gece eve gelmeyen Jimin ve kollarımda uyuttuğum oğlum gelmişti aklıma. Oğlum..

Nasıl yani? Nerde benim bebeğim?!

Telaşla yataktan fıamıştım, Jung Soon odada değildi!

Hızla hiç bir şey düşünmeden çocuk odasına doğru koşturmuştum. Kendi başına kalkıp oraya kadar girme ihtimali yoktu ama o an aklıma başka bir şey gelmiyordu.

Dolan gözlerim hızla taşarken mutfaktan bebeğimin sesi duyulmuştu.

Hızlı adımlarla mutfağa doğru ilerlediğimde bir yandan kendimi toparlamaya çalışıyordum.

Mutfağın kapısında donaklamıştım. Gördüğüm manzaranın kafamda kurduklarımla uzaktan yakından alakası yoktu.

Jimin kucağında Jung Soon ile birlikte kahvaltı hazırlıyordu.

Rahatlamanın verdiği yetkiyle derin bir nefes ala bilmiştim. Hemen ardından kendime çeki düzen vererek yanlarına doğru adımlamaya başlamıştım.

Mia: Benim yakışıklılarım ne yapıyorlarmış?

Jimin mutlulukla bana doğru döndüğünde gözlerim bu güzel manzarada kayboluyordu. Kucağında tuttuğu sanki oğlu değil kendi çocukluğuydu.

Jimin: Eve geç döndüm sevgilim. Ben geldiğimde sen yerimi bu yakışıklıyla doldurmuştun bile. Bu yüzden sana küsmeye karar verdim. Ve bu yakışıklıylada ben ilgileneceğim.

Mia: Jimin-shi lütfen beni hem kendinizden hemde klonunuzdan mahrum bırakmayın. Bağışlayın beni Jimin-shi...

Bu küçük duygusal metnim Jimin'i epeyce güldürmüştü. Bana doğru bir adım attığında bende ona doğru ilerlemiştim.

Biz bir birimize sarılırken oğlumuz Jung Soon' da aramızda kalmıştı.

DEVAMI SABİTLİ YORUMDA