Dücane Cündioğlu İslami konularla ilgili pozisyonunu açıkladı

Dücane Cündioğlu "Tanrı Nasıl Konuşur? | Vahyin Seküler Tarihi (II)" konulu konuşmasında (   • Tanrı Nasıl Konuşur? | Vahyin Seküler...  ) İslami konulara bakışındaki kendi pozisyonunu açıklıyor. Dücane Cündioğlu düşüncelerinin insani bir çabanın ürünü olduğunu ve kutsal olmadığını söylerken her türlü eleştiriye açık olduğunun altını çiziyor. Eleştirilerle ikna edildiğinde ise tereddütsüz düşüncelerini değiştireceğini ve bundan gocunmayacağını bilakis müteşekkir olacağını vurguluyor. Video tüm konuşmadan kendime özettir ve arada cümleler kesildiği için anlam kaybına sebep olmuş olabilirim.

Özet:
00:28 Tarihsel vahyin evrenselliğinin tartışılması. 1500 yıllık bir tarihsel olgudan bahsediyoruz: Arabistan’da bir peygamber Allah’ın ona vahyettiğini söylüyor, Kuran’ı tebliğ ediyor, O’na insanlar iman ediyor. Biz 1500 yıl sonra burada ne olduğunu tartışıyoruz. Cami cematine hitap etmiyoruz. İnanan, inanmayan ve ortada olanların ortak olduğu bir tartışmada dogmatik davranamayız.

02:48 Prof. Dr. Mustafa Öztürk inanmış bir ilahiyatçı olarak içeriden konuşuyor ve inanmayı sürdürmeye çalışıyor. Bazıları “Sen bizi inanmayı sürdüremez hale getireceksin!”, “Eğer böyle olursa inanmaya değer bir şey kalmayacak!” diye itiraz ediyorlar. Onun da düşünme aşamasında olduğu, geleneksel yapının verdiği cevapları taşıyamadığı anlaşılıyor.

03:46 Prof. Dr. Mehmet Görmez haklı olarak konumu gereği toplumun geniş kesimlerinin duyarlılığını dikkate alıyor. Benim böyle bir kaygım yok.

04:10 Ben zarif, ince bir dil kullanmaya çalışıyorum. Düşünce adamı olarak çalışıyorum, inançlarımı tebliğ etmiyorum. Eleştirilerim İslam düşüncesiyle alakalı, İslam inancıyla değil. 40 yıla yakın emek verdim ve İslam düşüncesini değerli bulduğumu söyleyemeyeceğim. Düşünce sözcüğünün ögesi olabilecek en düşük seviyede kullanılıyor. İmanları akıllarından daha çok olanlar söylediklerimi anlayamıyorlar.

06:08 Ben hakikate sadece ve sadece akılla ulaşılabileceğine inanıyorum. Bana düşüncelerim dışında bilgi gelmedi. Bütün bilgim dış dünyayla olan temasım, duyular aracılığıyla edindiğim bilgiler, okuduklarımdan edindiğim bilgiler…

07:46 Bu toprakların çocuğuyum. Bu inancın içinde büyüdüm, bu inancın bilgisini edinmeye çalıştım. İnançlarımın ussal (akli) olduğunu düşünmüyorum, onları saf inanç olarak kendinde tutuyorum. İçinde bulunduğum kültürün diliyle sosyal ilişkilerimi yürütürüm (Hz. Peygamber, Allah rahmet eylesin, vb.). İnançlarımın subjektif olduğunu, sadece beni ve içinde yaşadığım toplumu bağlayan öznel ifadeler kullandığımı bilirim.

09:20 Düşüncede inançlar sınanmak için vardır. Kanılarımdan kuşku duyarım, düşünceyle sınarım.
Ben dışarıdan tamamen ussal olarak tanrıyla temas kurma iddasının mekaniğini insanlık tarihi boyunca benzer yapılarla karşılaştırarak, sonrada da kendi içindeki verileri olabildiğince titiz biçinde ve objektif olmayaca çalışarak yorumlamaya, tasfir etmeye çalışıyorum. Bir sonuca götürmeye çalışmıyorum.

10:33 Bu konuda TVde konuşan kişilerin bazıları birbirine kafir diyor. Çok az kişi farketse de Mehmet Görmez Mustafa Öztürk'e itiraz ederken "kardeşiniz" vurgusunu hiç bırakmadı. Alimler anlaşmak zorunda değildir ancak saygı ve nezaketle yaklaşmak meselenin zeminidir. “Katılmak zorunda değiliz ama katlanmak zorundayız”.

10:52 Düşüncelerim insani bir çabanın ürünüdür, kutsal değildir. Eleştirilerinizle beni ikna ederseniz hemen düşüncelerimi değiştiririm. Hiçbir şeyden de çıkmış olmam. Müteşekkir olurum.