Mucize Değişim! Namaz Kılanların Vücutlarında Neler Olur? Namazın 5 Büyük Faydası!

Arkadaşlar Selamünaleyküm! Bu videomda birçok kimsenin bilmediği öğrenince de hayrete düşeceği ve bilim insanlarının da yeni keşfettiği sürekli namaz kılan bir insanın vücudunda ne gibi değişimler olduğunu ve namaz kılmanın insan sağlığına olan muazzam faydalarını duyduğunuzda o kadar etkileneceksiniz ki hemen bir arkadaşınıza anlatmak isteyeceksiniz.
Bir müminin imanından sonra en çok dikkat etmesi gereken şeyi namazıdır. Çünkü namazı olmayanın ne dünyası ne de ahireti abad olur. Namazın insan sağlığına olan faydaları son yıllarda bilim insanları tarafından pek çok kez araştırıldı. Bu araştırmalar neticesinde ise namazın insan sağlığına olağanüstü faydalarının olduğu kanıtına varıldı.
Dinimiz İslam’ın insanın maddi ve manevi huzuruna, yaşantısına ve en önemlisi de sağlığına verdiği önemin değerini biçmek mümkün değildir. Allah’ın en büyük hediyesi olan namazın şüphesiz hem dünya, hem de âhiretimiz için pek çok faydaları ve hikmetleri vardır. Ancak bize düşen Cenab-ı Hakk’ın emirlerini herhangi bir beklenti ve menfaat sebebiyle değil de sırf onun rızası için yapmaktır. Fakat yaptığımız ibadetlerin gizli ikramlarını ve maddi-manevi mucizelerini idrak etmek de bizlere manevi bir neşe verir, kul olarak hayretimizi artırır ve imanımızı kuvvetlendirir.
İşte namazın insan vücuduna ve dolayısıyla sağlığına olan faydalardan birkaçı şöyledir:
Malumunuz namaz, günde beş vakit olarak farklı saatlerde takdir edilmiştir. Böylece vücudun devamlı dinamik kalması sağlanmıştır. Şöyle ki; namazın bedene sağladığı hareketler gün içinde bölünmüş, daha dingin, yormayan ama devamlı vücudu ve eklemleri çalıştıran hareketlerdir. Namaz, nafileler hariç farz ve sünnetleriyle günde en az kırk kez bel, diz, dirsek, boyun, sırt, omuz, el ve ayak bileğini çalıştırmaktadır. Dolayısıyla devamlı namaz kılanlar da eklem hareket genişlikleri ileri yaşlarda bile gayet sağlıklı olur.
Namaz için takdir edilen vakitlerde de özel bir hikmet vardır. Mesela, sabaha karşı metabolizmanın en düşük olduğu saatlerde uykuda kalp krizi daha sık görülürken o saatlerde sabah namazına kalkan kişilerde bu risk ortadan kalkmaktadır. Ayrıca sabah namazı saatlerinde uyanık olan kimselerde vücudu gün boyu dayanıklı ve diri tutan hormonlar salgılanmaktadır. Dolayısıyla bu saatlerde uykuda olanlar bu nimetten çok az faydalanırlar.
NAMAZIN GÖZE OLAN FAYDALARI
Göz kasları uzak ve yakın bakarken devamlı çalışırlar. Göz merceklerinin kasılmadan görebildiği ve böylelikle rahatlayıp dinlendiği mesafe 1,5 metre civarındadır. Bu da namaz esnasında gözlerin secde yaptığı yere olan uzaklığıdır. Günde 40 rekât hesabı ile bu dinlenme takriben bir saat tutar ki, bu nimet göz için bulunmaz bir sağlık reçetesidir. Gözün arkasında ön kamara adı verilen sıvı dolu bir boşluk bulunur. İşte rükû ve secdeler yapıldıkça bu sıvı devamlı değişmiş olur. Dolayısıyla glokom ve buna benzer vahim göz hastalıkları namaz kılıp secde edenlerde daha az görülmesi bu yüzdendir.
NAMAZIN KALBE ve DOLAŞIMA FAYDALARI
Kalbin çalışmasında elektromanyetik eksenler, fevkalâde önemlidir. Namaz hareketleri sırasında bu eksenler, en ideal çizgilere gelir. Hareket halinde kalp atımları hızlanır. Kanı vücudun en ücrâ yerlerine kadar ulaştıracak şekilde pompalar. Metabolizmanın çalışması için kalbin belli bir tempoda çalışması gerekir. Damar içinde akan kan yatağında akan nehirler gibidir. Akmayan su birikintileri nasıl yosun tutarsa kan dolaşımının yavaşladığı yerlerde de kanda zararlı metabolitler oluşur. Kan dolaşımının hızlanması da hücre yenilenmesini teşvik eder ve vücudu dinç tutar.
RÜKÛ VE SECDENİN FAYDALARI
Rükû ve secdelerde başa daha fazla kan gider. Göz ve kafa derisi, namaz kılan kimselerde kılmayanlara göre 80 kez daha fazla kanlanır. Çünkü bir insanın beyni günde secdeler sayesinde 80 defa kanla yıkanır. İnsan ayakta iken beyne giden ve beyin için iyi bir besleyici olan glikoz miktarının % 25, rükû halinde % 40, secde halinde ise % 75 oranında olduğu bilinmektedir. Bu da beyni her türlü bunamaya karşı korur.
Bunun yanı sıra Mısır'ın başkenti Kahire'de bulunan Ulusal Işın Teknolojisi Merkezi'nde yapılan bir bilimsel araştırma, secde etmenin insanı elektromanyetik dalgaların en çok sebep olduğu hastalıklardan olan kanserden koruduğunu ortaya çıkardı.
Işın Teknolojisi Merkezi Bölümü Başkanı Biyoloji profesörü Muhammed Ziyaeddin Hamid, bu çağda insanların her yönden elektromanyetik dalgalara maruz kaldığını ve bu nedenle daha fazla ışın aldığını belirterek, vücutta biriken bu yükün mutlaka dışarı atılması gerektiğini bildirdi. Yedi azanın yerle teması ile yani secde ile elektromanyetik yükünün boşaltıldığı belirtildi. Yine araştırmalarında elektrik yükünün vücuttan sağlıklı bir şekilde atılması için secde anında kıbleye dönmek gerektiğini bildiren Profesör, Kâbe’nin yeryüzünün merkezi olduğunu ve yeryüzünün merkezine yönelmenin vücuttaki elektrik yükünü dışarı atmak için en uygun pozisyon olduğunu söylüyor.