NURAY HAFİFTAŞ | Nuray Hafiftaş'ın Acı Biten Hayatı | Nuray Hafiftaş Kimdir?

Описание к видео NURAY HAFİFTAŞ | Nuray Hafiftaş'ın Acı Biten Hayatı | Nuray Hafiftaş Kimdir?

türkülerin en güzel sesiydi o. tek kanallı dönemlerde bir yıldız olmuştu adeta. bağlaması ve sesiyle tüm türkiyenin sevgilisi oldu. özel yaşamıyla, sansasyonel hayatıyla gündeme gelmedi, derdi sadece müzikti. bulunduğu noktaya gelebilmek için ağır bedeller de ödemişti. zirvede geçen yılların ardından sevenlerinin yüreğini acıtan bir vedayla ayrıldı aramızdan. evet nuray hafiftaştan bashediyorum.
o doğduğunda takvimler 2 kasım 1962yi gösteriyordu. azeri kökenli bir ailede karsa bağlı çıldırda dünyaya geldi. bağlamaların, müziğin eksik olmadığı bir evde yaşıyordu. babası saz saçlıyordu. ancak daha 2 yaşındayken istanbula yerleştiler. o günleri 2006 yılında esmer dergisine verdiği röportajda şu sözlerle anlatmıştı: geldiğimizde bir ailenin yanına tophaneye yerleştik. tek göz odaydı metrekaresi bile yotku adım atamıyorduk. annem tam bir çilekeş. açlığa dayğa horlanmaya dayanmış bir kadın. çok sıkıntıdan geçtik. annemin sabrıyla bugünlere geldik.
babası bağlama çalıyordu. kazandığı paralarla tarlabaşına taşındılar. hafiftaş ilkokulu taksimde okudu. babası gece klüplerinde çalışırken arif sağ ve yılmaz güney gibi isimlerle tanıştı. bu tanışıklık sayesinde müziğe ilgi duyan nuray hafiftaş ve kardeşi arif sağdan müzik dersleri almaya başladı. çocukluğunda yaşadığı bir anısını ‘bir gün elimde saz eve dönüyorum 12 yaşındayım daha. yaşlı bir amca benden birazcık saz çalmamı rica etti. sokağın ortasında oturdum saz çalmaya başladım. hem de türkü söylüyorum. türküyü bitirince amca bana dedki ki, kızım sen ilerde çok iyi bir sanatçı olacaksın. yıllar sonra çok daha yaşlanmış bir vaziyette o amcayı gördüm. nasıl doğr söylemişim değilmi dedi. işte o günü ıunutamıyorum. sanki benim geleceğimi okudu sevimli ihtiyar sözleriyle anlatmıştı.
ailesinin de desteğini alan hafiftaş itü devlet konservatuarına kaydoldu. öğrencilik yılları da baskıyla geçti aslında genç bir kız gibi yaşamıyordu yaşamını. ben erkek gibi oldum babamın korkusundan. üniversiteye giderken 5 dakika geç kalsam babam falaya yatırırdı. iyi ki de yapmış diye açıklamıştı yaşadıklarını. konservatuarda dönemin ünlü yıldızı emel sayının bursuyla okumuştu. sayın burs verdiğği kişinin nuray hafiftaş olduğunu yıllar sonra onunla aynı sahneye çıktığında öğrnmişti.
1983te mezun olduktan sonra istanbul belediyesi konservatuarı folklor tatbikat topluluğuna katıldı. sesi de çok güzeldi. aynı yıl istanbul radyosuna ses sanatçısı olarak girdi. radyoda korolarda yer almanın yanı sıra solo program da yapıyordu. istediği şey radyoda hem çalıp hem söylemekti. bir de plak hazırlıyordu. kardeşi güray da ablası gibi müzikle ilgileniyordu. hafiftaşın amacı para kazanıp ailesine destek olabilmekti. bazen kayıtlar sabahalra kadar sürüyordu. çok yoğun bir tempoda çalışıyor çok yoruluyordu. belim bükülüyor yere yığılıacak gibi oluyordum, bir taraftan çalıyordum bir taraftan, kömürümüzü alırım anama da kırmızı br kazak diye düşünürdüm. kazandığım parayla küçük evimize koltuk takımı aldığımda ilk heyecanımı yaşamıştım diye anlatmıştı.
aslında bu başarıların ardında zor da bir hayatı vardı. babasından çok korkuyordu. genç ünlü bir kadın gibi yaşamıyordu hayatını. yeteneğinin yanı sıra çok da güzel bir kadını. maksim gazinosunda çalışmaya başladı. babasıyla gelip babasıyla çıkıyordu gazinodan. daha sonra izzet altınmeşeyle anadolu turnesine çıktı. 1987 de ilk albümü asker mektubunu çıkardı. türkülere aşık bir müzisyendi ama yaşadığı döneme uyum sağlayarak arabesk türde bir albümle başlamıştı kariyerine. ama yıllar sonra arabesk okuyarak cahillik ettiğini söyeleyecekti. arabesk okumasam zirveye çıkacaktım ama bu arabeski sevmediğim anlamına gelmiyor diyecekti.
1 sene kadar sonra ikinci albümü olan yaradan aşkına’yla yeniden sevenlerine seslenmişti. kısa sürede sevilen bir isim oldu. basında da sık sık yer almaya başladı. liz teylıra benzerliği sebebiyle yerli liz diye anılmaya başlamıştı.
fuarların gazinoların aranılan ismiydi. güzelliği de çok dikkat çekiyordu. ama sevgili olmak ona göre değildi. aldığı kültüre, aile yaşantısına tersti. hiç erkek arkadaşı olmadığını söyleyen hafiftaş: bugüne kadar erkek olarak yalnızca babamı kardeşimi ve akrabalarımı tanıdım. bir gün mutlaka evleneceğim. benim için önemli olan da o erkek. gerisi havasını alır. gelip geçici sıradan ilişkiker bana göre değil. biz doğuluyuz, bizim kitabımızda kocamızdan başka erkeklere yer yoktur diyordu.
her yıl yeni bir albümle başarısını perçinliyordu. dön iki gözüm adlı albümle zirveye çıktı. sonrasında dilanım, divane gönlüm, atılmaz sevda, arada bir, dinle, şimdi oldu, eline düştüm gibi albümlerle 1996 senesine kadar geldi. 4 senelik bir aranın ardından 2000 yılında eyvah gönül albümünü hayranalrının meğenisine sundu. sonrasında leyli leyli, sılayı ver, yıllarım, yazı bir dert kışı bir dert, istanbul ve sen , düet arabesk gibi albümlerle başarılı kariyerini sürdürdü.
#NurayHafiftaş #Halkmüziği #Türkü

Комментарии

Информация по комментариям в разработке