SELÇUK ALAGÖZ | Müziğin Usta İsmi, Rana Alagöz'ün Abisi Selçuk Alagöz Kimdir?

Описание к видео SELÇUK ALAGÖZ | Müziğin Usta İsmi, Rana Alagöz'ün Abisi Selçuk Alagöz Kimdir?

Selçuk Alagöz…

O doğduğunda takvimler 5 Ağustos 1944’ü gösteriyordu.

İlkokulda müdür bir baba ile ev hanımı annenin ilk çocuğu olarak İstanbul Eyüp’te doğdu. Daha sonra kardeşleri Ali, Nilüfe ve Rana da dünyaya geldi.

1950’de Mareşal Fevzi Çakmak’ın cenazesindeki kalabalığı gören Selçuk Alagöz, henüz 6 yaşındayken “Büyüynce çok meşhur olacağım” diye kendi kendine söz verdi.

İlkokulda müdür olan babası aynı zamanda müzik dersleri de veriyordu. Bu yüzden Selçuk Alagöz de küçük yaşlarda müzikle tanıştı. Selçuk Alagöz, Hürriyet’ten Eda Solmaz’a verdiği röportajda müzikle nasıl tanıştığını şöyle anlatıyor;

“İstanbul, Eyüp’te doğdum. 1950’de Eyüp’te çok kalabalık insan topluluğu görmüştüm. Meğersem Mareşal Fevzi Çakmak’ın cenazesi kaldırılıyormuş. O arada kendi kendime karar verdim, büyüyünce çok meşhur olacağım. İlkokulda babam hem okul müdürüydü hem de müzik dersleri veriyordu. Babam sayesinde mandolin çalmayı öğrendim.”

Alman Lisesi’nde okumaya başlayan Selçuk Alagöz, flüt dersleri de almaya başladı. Eğitimi devam ederken turist rehberliği yapmaya başladı. Turist kafilesini gezdirirken Türk klasik ve halk müziklerini flütle Almanca ve İngilizce çevirerek söyledi. Flüt çalmayı öğrenmesi, şöhrete attığı ilk adım olmuştu. Bu sayede Erol Büyükburç’un orkestrasına girmeyi başardı.

Selçuk Alagöz, Hürriyet’ten Eda Solmaz’a verdiği röportajda şunları söylüyor;

“Bir gün Alman gençleri akşam müzikli bir yere götürdüm. O zamanlar çok meşhur olan Erol Büyükburç’un sahnesine. Alman kızları görünce Erol, yanımıza geldi. Ben de cebimdeki flütü çıkarıp bir melodi çaldım. Çift flütle çift ses yaptım. Erol bayıldı ve orkestrasına girmemi istedi. Türkiye’deki en meşhur kişi bana iş teklif ediyordu. Maksim’de Yurdaer Doğulu ve Erol Büyükburç ile sahnede buldum kendimi.”

1964 yılında Erol Büyükburç’un orkestrasına giren Selçuk Alagöz, aynı yıl kendi grubunu kurdu. O dönem halkevlerinde müzik yapan gruplar ve müzisyenlerle temasa geçen Selçuk Alagöz, 1965 yılında katıldığı Altın Mikrofon yarışmasında dereceye giremese de pes etmeyip 1 yıl sonra yeniden girdi ve finale kalmayı başardı.

“MOĞOLLAR VE 3 HÜREL’İN KURULMASINA SEBEP OLDUM”

Ünlü sanatçı, Hürriyet’ten Eda Solmaz’a verdiği röportajda şunları söylüyor;

“60’larda Hürriyet Gazetesi Altın Mikrofon yarışmasını açmıştı. O zaman halkevlerinde müzik yapan gruplar vardı ve oralardan müzisyenler buldum. Büyük puanla finale kaldık. Bir arkadaşım ‘Bizim mahallede bir çocuk var, bilekten ritim gitar çalıyor’ dedi. Bahsettiği çocuk da Cahit Berkay. Erol Büyükburç’un bana yaptığını, Cahit’e yaptım. Profesyonel olarak ilk benim orkestramda çaldı. Cahit’le beraber Engin Yörükoğlu’nu da Türk müziğine sunduk. Hasan Sel’e de bas gitar öğrettim. Cahit, Engin ve Hasan ayrılıp Moğollar grubunu kurdu. 3 Hürel’i de kuran Onur, Haldun ve Feridun Hürel de ilk bizim grubumuzda başladı.”

1967’de bir kez daha Altın Mikrofon yarışmasına girmek istedi. Ancak, daha önce yarışmaya katılanların aynı isimle tekrar katılamayacaklarını öğrendi.

Kendisi gibi müzikle uğraşan ve o sırada öğretmenlik yapan kardeşi Rana Alagöz’ün ismiyle yarışmaya başvurdu. Cahit Berkay ve Engin Yörükoğlu gibi isimlerin olduğu orkestrayla yarışmaya katılan Selçuk ve Rana Alagöz kardeşler birinci oldu.

Ekibe daha sonra diğer kardeş Ali de katıldı. Bu 3 kardeş, 1970 yılında Atina’da düzenlenen Uluslararası Müzik Festivali’nde Türkiye’yi temsil ettiler.

14 kez Anadolu turnesine çıkan Alagöz kardeşler, devlet görevlisi olarak Londra, Ürdün ve Tayvan’da ülkemizi temsil etti.

Selçuk ve Rana Alagöz kardeşler Türk Hafif Batı Müziğine çok sayıda önemli eserler armağan etti. Selçuk Alagöz, 1970 yılında “Bağbozumu / Edremit Van’a Bakar” 45’liğiyle, Rana Alagöz ise 1971 yılında “Sevgiliye / Her Şey Bitmiştir Artık” 45’liğiyle Altın Plak kazandı.

Özellikle Her Şey Bitmiştir Artık şarkıları bugün bile hafızalarımızda.

Selçuk Alagöz’ün 1975’te bestelediği Malabadi Köprüsü döneme damgasını vurdu. Usta sanatçı, bugün bile unutulmayan eserinin çıkış hikayesini Hürriyet’ten Eda Solmaz’a verdiği röportajda şöyle anlatıyor;

#SelçukAlagöz #RanaAlagöz #80ler

Комментарии

Информация по комментариям в разработке