SÜMMANİ -DÜŞÜPTÜR- (Hikayeli) NUSRET TORUNİ

Tarih seksen sekiz on bir yaşımda
Aşk âteşi şirin câna düşüptür
Bunca müddet gezdim aşkın peşinde
Benim işim el amâna düşüptür

Felek beni koydun gam âteşine
Gündüz hayalimde gece düşümde
Tarih seksen dokuz on bir yaşımda
Yâr âteşi cism ü câna düşüptür

Kalksak bu yerlerden hicret eylesek
Yârâna ahbâba minnet eylesek
Yâri arzulasak niyet eylesek
İndi yolum Gürcistan’a düşüptür

Gürcistan’da kılsak kavl ü kararı
Günbegün artmakta ömrüm zevali
Orda bulamazsan şâh-ı maralı
Ordan yolum Küfristan’a düşüptür

Küfristanlar bilmez garip hâlinden
Bir gece ayrılmış leb-i la’linden
Bana derler yanılmışsın yolundan
Senin yolun bir ormana düşüptür

Ormanda çeküben düş ince dâra
No’lur pîrim beni o yerde ara
Önümüze çıktı Belh ü Buhara
Dedim belki yâr bu yana düşüptür

Dediler hep senin hâlin ne hâldır
Yârâb bu yarayı serimden kaldır
Yâr diyârı buraya üç aylık yoldur
Dediler yolun Türkmân’a düşüptür

Türkmân’da güzel çok nidem vasfını
Gönül arar orda bulmaz hısmını
Onlar derler ki: biz duymadık ismini
Derler yolun Nemruthân’a düşüptür

O Nemrutlar geldiğimi duyarlar
Kement atarlar zindânlara koyarlar
Sağ adamın derisini soyarlar
Onlar kastı şirin câna düşüptür

Ondan geçsek yedi deryâ çağı var
Önümüzde canavarlar dağı var
İleride sihirbazlar bağı var
Ne mümkün bir yol bu yana düşüptür

Âşık olan çeker âh u figânı
Her derdin dünyada olmaz dermânı
Yedi millet dil bilmezden o yanı
Yâr diyârı Bedâhşan’a düşüptür

Bedâhşan dediğin camdır şişedir
Çâr etrafı ormanlıktır meşedir
Seksen bir mahalle dört bin köşedir
Ben garibim yâr ne yana düşüptür

Benim atam ağlar yârın arası
Yüreğimde yanar aşk pervânesi
Sağ kol ışık mahlesinde hânesi
Yâr otağı köşk ayvâna düşüptür

Âhımdan tacizdir dereler dağlar
Şecerler âh çeker murgiler ağlar
Üç beş halayıkı anda el bağlar
Baş hizmetçi Şehribân’a düşüptür

Sümmânî âh çekip ağlama yâre
Dolansan cihânı bulunmaz çare
Dedim ne tarihte kavuşam yâre
Yevm-i mahşer o divâna düşüptür #aşıksümmani, #türkü, #aşıkhikayeleri