SEVİM ARDA | Zeki Müren in İlk Gözdelerinde Assolist Sevim Arda'ya Ne Oldu | Son Haline Ne Oldu.?

Akşam sofranız kurulmuş biraz da dertlisiniz işte o anda çalmaya başlar sevim arda.. Kalbim yine üzgün seni andım da derinden, Akşam oldu hüzünlendim ben yine, Kader böyle imiş ne söylesem boş, hastayım yaşıyorum ve daha o nostalji dolu sesiyle söylediği onlarca şarkıyla gecenize renk katar derdinize merhem olur. Onu dinleyenler bilir değerini kaybolup gitmez öyle sessizce.. Ama ne yazık ki geçmiş acılar onu da yaraladı derinden ve sevim arda olabilimek için dikenli yollardan geçti... Bu hikayemizde zeki müren in en gözde isimleriden olan sevim arda nın kariyeri boyunca neler yaşadığını anlatacağım sizlere. Videomuzun daha fazla insana ulaşması için beğen tuşuna basmayı unutmayın. Özel istekleriniz için bana instagram adresimden ulaşabilirsiniz... Keyifli Seyirler... Trt nin kadife sesli kadını bolu da dünya ya geldi ancak hayat ona karanlık yüzünü büyümesine imkan vermeden gösterdi. Annesi gül sevim koymuştu adını ancak ona hayatını adayan annesi genç yaşta vereme yakalandı ve biricik kızının büyümesini göremeden bu hayata veda etti. Sevim Arda güzeller güzeli bir kız çocuğuydu başta annesi olmak üzere tüm mahalleli üzerine titrerdi. Öyle zor şartlarda büyümüştü ki ne kendi doğum tarihini ne de annesinin ölüm tarihini hatırlıyordu. İşte karanlık günlerde annesinin ölümüyle başladı. Babası kısa bir süre sonra başkasıyla evlendi aslında onun amacı evlendiği kadının kardeşine ve kendisine bakması ve ilgi göstermesiydi. ANcak üvey anne onlara kabul olacaktı. Babalarının yanında yüzlerine gülen anne babası işe gittiğinde sopayla dayak atmaya başlıyordu. Sadece dayakla kalsa iyiydi. Hakaretler ediyor ve veremlinin kızı diye dışlıyor ve aşağılıyordu. Dayaktan sonra eğer hıncını alamadıysa bu kez de ısırmaya başlıyordu. Onun korkusu öyle bir sarmıştı ki içlerini korkundan babalarına da birşey söyleyemiyorlardı. Komşulaarı durumun farkındaydı ve bir çare olarka yaşını büyütüp onu evlendirmek ve bu çileli hayattan kurtarmak istediler. 13 yaşında olan gül sevimi 18 gösterdiler ve o da bu fırsattan istifade ankaraya taşındı. Burada üvey annesinin kardeşi emine hanım ın yanına gitti. Ancak emine teyzesi üvey annesi gibi değildi merhamet ve sevgi doluydu ayrıca öğretmendi. Emine hanım onu hemen bir okula kaydettirdi ve eğitim hayatını burada üvey teyzesinin yanında tamamladı. Öğretmen maaşıyla ankara gibi büyük bir yerde çocuk okutmak hiç kolay değildi o da teyzesine yardımcı olmak için hem okudu hem de çalıştı. Eğitim hayatından sonra teyzesinin görev yaptığı okulun idari bölümünde memur olarak işe başladı. Daha sonra eniştesinin aracılığıyla milli eğitim bakanlığı sağlık işleri genel müdürlüğünün imtihanlarına girdi. Sınavı kazanınca ikinci görev yeri burası oldu. Burada bir müddet çalıştıktın sonra başarılarından dolayı 1956 yılında bakanlığa terfi etti. Çok güzeldi genç ve başarlıydı. Çalıştığı tüm yerlerde bütün gözler onun üzerinde olurdu. O günlerden bir anısını habib babar ile yaptığı bir söyleşisinde şöyle anlattı: Bir gün evrak imzalatmak için genel müdürün odasına gitmiştim. Müdür kafasını kaldırıp bana baktı ve ‘Siz yeni mi atandınız’ deyip, ‘Allah Allah Allah ‘demeye başlamıştı. Güzelliğim karşısında ne diyeceğini bilememişti… Çok talibim vardı. Ancak ideallerim vardı. Evlilik, aşk, meşk bana göre bir şey değildi. Müzik sevdası çok erken yaşlarda başlasa da hayat mücadelesi yüzünde bu alana adım atamamıştı. Hatta öyle ki komuşlar toplanır onun şarkı söylemesini isterdi karşılığında da küçük bir miktar para alırdı. Bu iş yerinde de böyleydi bağıra bağıra şarkılar söyler sesi tüm daireyi ele geçirirdi. Günlerden bir gün Memur olarak görev yaptığı arkadaşlarıyla birlikte matine ye gittiler. Orhan sezener orkestrasının konseri vardı. İşte ilk aşk da o gün başlamışttı onun için devamını ise şöyle aktarmıştı öncevatan.com sitesine: Orkestra’ da görev yapan biri karşımda duruyordu. Öyle gözlerimin içine bakarak ‘Çok güzelsiniz, karım olmanızı isterdim’ dedi. Bu söz karşısında neye uğradığımı şaşırmıştım. Hiç bir yanıt vermeden orayı terk ettim. Sonra İstanbul’a gitmiştim. Tam bir ay kaldıktan sonra yeniden Ankara’ya dönmüştüm. Kızlarla toplanıp tekrar matineye gittik. Bana evlilik teklif eden şahıs arkadaşlarıma tembih etmiş o kızla beni tanıştırmışınız demiş. Neyse müziğe aşıktım. Bir müzisyenin evlilik teklifini kabul ettim. Kocam inanılmaz kıskanç bir adamdı beni görev yaptığım Bakanlıktaki işimden ayırdı. Ve evimizi İzmir’e taşıdık. İzmir hayatı ise bambaşka maceralarla geçecekti onun için. Eşi Sevim Arda nın müzik sevdalsı biri olduğunu bildiği için evi adeta gazinoya çevirmişti. Sahneden mikrofona hoparlörden ses sistemlerine kadar herşey mevcuttu. Ancak onun hayalinde insanların karşısına çıkmak vardı burada kendi kendine söylemek istemiyordu şarkılarını. O günlerde iş gereği izmir den ankara taşınmak zorunda kaldılar öyle bir zamandı ki bu zaman ankara trt radyosunun imtihanı vardı.
#zekimüren #emelsayın #sezenaksu #ajdapekkan