GÜNÜN TARİHİ: 2 Eylül | Yunan Başkomutanı Trikopis’in Esir Alınışı

Описание к видео GÜNÜN TARİHİ: 2 Eylül | Yunan Başkomutanı Trikopis’in Esir Alınışı

2 Eylül 1922 gecesi saat 10.30 sıralarında süvari bölüğü komutanı Sivaslı Yüzbaşı Ahmet Bey (Sakallı Ahmet Bey diye tanınan) esir generaller ve maiyetlerini Bölmelik Tepe’deki (Çakmaklı Tepe) Beşinci Kafkas Fırkası Komutanı Kurmay Albay Dadaylı Halit Bey’in (Halit Akmansü) yanına getirmişti. Esir alınanlar şunlardı:

Yunan Kuvvetleri Başkomutanı General A. Trikopis,
2. Kolordu Komutanı General Dijennis, 2. Kolordu Kurmay Başkanı Albay Yuvannis, İzmir’e ilk çıkan 13. Tümen Komutanı Albay Vandelis Albay Kalinalis ile beraberlerinde bulunan yaverleri… Trikopis’le Halit Bey arasında geçen, yukarıda belirttiğimiz konuşmadan sonra Çadırlı Ordugâhının önüne yakılan bir kır ateşinin etrafına hep birlikte oturmuşlardı. Esir generaller aç ve perişandı.
Halit Bey, karargâh komutanına esirlere bir ikramda bulunulmasını emretmişti. Fakat aşağı ileride bulunan Göğem Köyü’ne erzak temin edilmesi için gönderilen mekkâre boş olarak dönmek mecburiyetinde kalmıştı. Köyde sağ kalanların verdikleri cevaplar pek enteresandı. Köylüler daha birkaç saat evveline kadar, köylerini, yurtlarını yakan ve kendilerine her çeşit zulmü yapan düşman subaylarına hiçbir yiyecek, hatta bir dilim ekmek veremeyeceklerini, ama komutan için (Halit Bey) canlarını bile fedaya hazır olduklarını ifade ediyor, özür diliyorlardı.

Köylüler bu davranışlarında yerden göğe kadar haklıydı. Düşmanın ve bilhassa, o gün esirlerin içinde hasta halde bulunan General Dijennis’in yaptıkları, “Tahkik-i Mezalim Cemiyeti” raporlarında insanlık dışı uygulamaların en feci örneklerinden biri olarak tarihin derinliklerine intikal etmişti…

Ertesi gün yani 3 Eylül 1922 günü esirler, kendilerine ikram edilen sabah kahvaltısından sonra, Beşinci Tümen’in süvari bölüğü ile bu bölüğün komutanı Sivaslı Yüzbaşı Ahmet Bey’in refakatinde Uşak’a sevk edilmişlerdi. Esir generaller yine kendi atlarıyla yola çıkarılmışlar, yaralılar ise halktan alınan kağnılarla Uşak’taki askeri hastaneye gönderilmişlerdi.

Müteakiben Batı Anadolu’yu baştan sona işgal eden, işgal sırasında binlerce Türk’ü öldüren, kadınlarının namusuna tecavüz eden, mallarını gasbeden, sonra da İzmir ve Manisa başta olmak üzere şehirleri yakan Yunan Ordusunun komutanı ve diğer kurmay heyeti hiç bir ceza verilmeden, bir misafir gibi ağırlanıp Yunanistan’a iade edildiler.

“Binlerce Türk’ün katili bu savaş suçlularını cezalandırmadan nasıl serbest bırakıyorsunuz?” diye sormak kimsenin de aklına gelmedi.



#maveratv

Комментарии

Информация по комментариям в разработке