Bad-ı Saba Esen Seher Yelleri - Loudingirra Özdemir (Indiana, ABD)

Описание к видео Bad-ı Saba Esen Seher Yelleri - Loudingirra Özdemir (Indiana, ABD)

YOLCULUĞUMUN YEDİNCİ YILI VE ALDIĞIM KARARLAR


    Biliyorum, aşkla yürünen yolun adımları sayılmaz, ama toplum içinde veya maddi dünya içinde sembolik anlamlar ve nicel değerler taşıyan ifadelere ihtiyaç duyulur.

    Yerleşik hayata dönmemek üzere çıktığım bu yolculukta yedinci yılımı doldurdum.

    Birçok farklı kültürde, kişilik gelişimi için yedi yıllık döngüler önemli görülür. Tabi bu, yalnızca astrolojiden veya batıl inançlardan kaynaklanmıyor. İnsanın biyolojik ve psikolojik gelişimine bakıldığında, aşağı yukarı her yedi yıllık döngüde bir değişim veya gelişim gözlenir. Örneğin yedi yaşımıza geldiğimizde, duygusal gelişimimizi tamamlayıp benmerkezcilik özelliğimizden kurtuluruz. Bir anlamda çocukluk geride kalmıştır artık. Bu yüzden aşağı yukarı bu yaşta okula başlarız. Yediden on dörde kadarki süreçte, zihinsel gelişimimiz açısından son derece önemli olan konuşma, okuma ve yazma gibi becerileri ilerletiriz. On dört yaşımızda vücudumuzda meydana gelen hormonal değişiklikler, yeni bir değişimi gösterir. Zihinsel gelişimimiz, bedenimize ve fiziksel olarak dünyadaki veya toplumdaki yerimize odaklanır. Sosyal bir insan olma noktasında farkındalık geliştiririz. Yirmi bir yaşımıza geldiğimizde ise artık biz birer yetişkiniz. Bu yedi yıllık döngüleri, doğumdan ölüme kadar hayatımızda gözlemleriz.

    Bana gelecek olursak, yedi yıl önce hayatımda büyük bir kırılma yaşayıp ailemi, ülkemi ve dindar geçmişimi terk edip bir yola çıktım. O güne kadar hayatı benim için anlamlı kılan dini öğretilerin yerine, bu kırılma yaşandıktan sonra yeni değerler koyamadığım için, doğup büyüdüğüm kapalı kültürün aç bıraktığı arzuları tatmin etmekle geçti ilk üç yıl. Öldüğümde, zihnimin tıpkı bir bilgisayar ekranı gibi kapanacağını ve her şeyin karanlığa, sonsuz bir sessizliğe gömüleceğini düşünmeye başlamıştım artık. Bu düşünce ve yaşam tarzı beni birçok kere intiharın eşiğine getirdi.

    Yolculuğumun üçüncü yılında, Amazonlarda yaşadığım bir tecrübe, bana dinler üstü mistik bir dünyanın kapılarını açtı. O günden sonra dünyanın uzak köşelerinde, farklı dinlerin ve mistik tarikatların tapınaklarında dört yıl inzivaya çekildim, ritüellerine katıldım. Geriye dönüp baktığımda yedi yıldır yerleşik düzene dönmemek üzere sürdürdüğüm bu yolculukta, banka hesabı kullanmadan, otel, pansiyon vb. yerlerde konaklamadan, yalnızca evlerine konuk olduğum ailelerin ikram ettikleriyle yetindiğim, çatı bulamadığım zamanlarda ise yarı aç yarı tok bir halde sokaklarda sabahladığım, her günün akşamında “Artık daha fazlasını kaldıramayacağım, yarın evime aileme döneceğim” diye karar verdiğim ama sabah olunca akşamki kararımdan vazgeçip kaldığım yerden yine yola devam ettiğim, kendi sınırlarımı keşfetme ve hayatı yeniden anlamlandırma noktasında toplamda mucize gibi bir yedi yıl geçirdim.

    On ay önce geldiğim Amerika ise, bana bir yol arkadaşı hediye etti. Chloe ile burada tanışıp birlikte yola devam etmeye karar verdik. Sonra da evlendik. Artık sokaklarda yatıp kalktığım pasif bir yaşam tarzı yerine, bu yolculuğun ruhunu ayakta tutan ilkelerle ve maneviyatımı besleyen değerlerle çelişmeden aktif ve üretken bir yaşam tarzının yollarını aramanın zamanı gelmişti. "Bugüne kadar kendi iç dünyam için yoldaydım, şimdi ise biraz da içinde yaşadığım dünya için, toplum için ve insan için yolda olmanın zamanı gelip geçti bile" diye düşünmeye başladım. Tabii toplum ve insan için yolda olmanın tam olarak ne anlama geldiğini ve bunun için ne tür bir sorumluluğun altına girmek gerektiğini bilmiyordum. Ama en azından, bundan böyle dünyanın dört bir yanında konuk olacağım ailelere, buluşacağım insanlara Anadolu’nun evrensel motifler taşıyan müziğini ve ozanlık kültürünü amatör ve tamamen bireysel bir çabayla ulaştırmaya odaklanacaktım. Chloe bu anlamda yanımda olacak ve beni destekleyecekti.

    Şimdi bu kararı almamızın üzerinden geçen altı ay kadar sürede, Amerika gibi bir ülkede sistemin çarkına girmeden, insanlardan bizi evlerine konuk etmesini talep ederek, eski dünyanın modası geçmiş aşıklık-ozanlık geleneğini sürdürmenin binbir çeşit zorluğunu yaşıyoruz. Henüz taze olduğu için, bir hafta önce geldiğimiz Indiana eyaletinde yaşadığımız olayı anlatmak istiyorum. Sonrasında ise bugüne kadar neden sizden gelen maddi destekleri reddettiğim, yeni evrede artık maddi destek kabul etmenin neden gerekli olduğu konusana ve bu konuda artık bir tutum değişikliğine girmenin bir zorunluluk olduğuna değinip yazıyı bitireceğim.

YAZININ DEVAMI YORUMDA.

Комментарии

Информация по комментариям в разработке