İlklerin Tarihi: Tarihteki İlk Aşının İlginç Hikayesi

İnsanlar toplu alanlarda yaşamaya ve ortak kaynakları kullanmaya başladığından beri neredeyse tarihin her döneminde kendi içinde savaştığı yetmezmiş gibi çeşitli hastalıklarla da savaşıyor.

Yani insanlık tarihi bir anda ortaya çıkan ve herkesi etkisi altına alan hastalıklarla dolu. Hem suçlu, yeri gelince de güçlü olan insanoğlu da tarih boyunca salgınla mücadele için farklı yöntemler geliştirdi.

Kimi hasta olanların yakılması gerektiğini düşündü, kimi de mensup olduğu din sayesinde hasta olmadığını savundu. Ortak amaç ise aşıya karşı bir kalkana, yani bağışıklığa sahip olmaktı. Bu durum tarihin belirli dönemlerinde doğal yollarla gerçekleşti, bazı dönemlerde ise yapay bağışıklık geliştiriciler kullanıldı.

2019’un son günlerinden bu yana dünyayı etkisi altına alan koronavirüsün ise hangi yöntemle yok olacağı tartışılmaya devam ediyor. Kimi ülkeler grip gibi zamanla bağışık olacağımıza inanıyor, kimi SARS gibi bir anda parladığı gibi bir anda dünyadan yok olacağına, kimi de artık konuşmak yerine bir çözüm bulunması gerektiğine.

Anlayacağınız icraat seven bilim insanları yapay bağışıklık güçlendiriciler, yani basit adıyla aşı geliştirmeye çalışıyor. Peki bu yöntem nereden geliyor? İnsanlar hangi karışımlar sayesinde bağışıklık sistemlerini güçlendirip, mikroskobik katillerden korunabiliyor? İşte bir ucu İstanbul’a da uzanan tarihteki ilk aşı ve aşılamanın hikayesi.