Başarımı Fakir Aileme borçluyum! Zengin Aileden Gelseydim Türkiye’nin En Ünlü Playboyu Ben Olurdum!

Описание к видео Başarımı Fakir Aileme borçluyum! Zengin Aileden Gelseydim Türkiye’nin En Ünlü Playboyu Ben Olurdum!

#emelozugur #oytunerbaş #mertbaşaran

1:00
📌 Nakit para harcarken beyninizin parayla ilgili bölgesinde acı ve yanma hissedersiniz!
Kredi kartında bu his yoktur !
8:00
📌 Kredi kartı kullanırken ve kumar oynarken beyinde aynı devreler yanıyor!
8:30
📌 Garanti kar !
Sadece bunu yaparak %30 kazanç sağlayabilirsiniz!
15:15
📌 Karar veren insan beynine gitsin, yerine hayvan beynini aktive oldu!
Cortex küçüldü!
19:05
📌 Alfalar Çok alışveriş yapmazlar, Her şeyi az tüketirler!
Balar yani ezikler, her şeyi çok tüketirler!
32:30
📌 Anadolu’da elti ekonomisi vardır !
Onda var bende de olsun !
Bunu yaparsanız batarsınız !
33:40
📌 Aşırı alışverişin kökeninde fakir anksiyetesi vardır !
40:00
📌 Bizim insanımız kompleksli!
Kendi hayatından hikaye çıkarmıyor utanıyor saklıyor !
43:50
📌 Oytun diye Pazarcı ismi mi olur diyerek, başarımı küçümsediler !
49:00
📌 Zengin bir ailede de olsaydım bambaşka biri Oytun Erbaş olurdum !
50:50
📌 Yoğun bakım ünitesinde zengin de fakir de aynı şekilde yatar!
54:20
📌 Türkiye’de insanların birbirine güveni %10’a düşmüş!
%10 kesim komşuma güvenirim diyor!
56:00
📌 Lise mezunu bile olmayan dede şirketi kuruyor, üniversite mezunu baba devam ettiriyor, Amerika’da okuyup gelen torun batırıyor!

Bugün çok değerli iki konuğumuz var. Prof. Dr. Oytun Erbaş ve Yatırım Danışmanı Mert Başaran. Bu iki çok değerli konuğumuzla çok ilginç bir röportaj gerçekleştirdik. Can kulağıyla dinlemenizi tavsiye ederim.

Beyin, insan davranışlarını şekillendiren karmaşık ve hassas bir organdır. Özellikle finansal kararlar alırken beyinde neler olup bittiği, birçok kişinin ilgisini çeken ve üzerine düşünmesi gereken bir konudur. Parayı harcarken beynimizin parayla ilgili bölgesinde acı ve yanma hissederiz. Bu, beynin para harcamanın bir kayıp olduğunu algılamasından kaynaklanır. Kredi kartı kullanırken bu his genellikle yoktur. Çünkü kredi kartıyla yapılan harcamalar, anında nakit çıkışı olmadığı için beynimiz tarafından kayıp olarak algılanmaz.

Kredi kartı kullanımı ve kumar oynama arasında ilginç bir benzerlik vardır. Beyinde aynı devreler yanar. Bu durum, kredi kartı kullanırken harcamaların kontrolsüz bir hale gelmesine neden olabilir. Çünkü her iki aktivite de ödül merkezini uyararak mutluluk ve heyecan hissi yaratır. Bu hisler, insanları daha fazla harcama yapmaya teşvik eder ve mali disiplini zayıflatabilir.

Mali disiplin, bireylerin ekonomik başarıya ulaşmasında kritik bir rol oynar. Bazı stratejiler, insanların finansal durumlarını önemli ölçüde iyileştirebilir. Örneğin, belirli alışkanlıkları değiştirerek veya finansal planlamaya daha fazla dikkat ederek %30 kazanç sağlamak mümkündür. Bu tür stratejiler, bilinçli harcama ve tasarruf alışkanlıklarını geliştirmeye yönelik olmalıdır.

Alfa bireyler, genellikle alışveriş yaparken daha bilinçli davranır ve her şeyi az tüketirler. Bu, mali disiplinin ve kontrolün bir göstergesidir. Buna karşılık, daha zayıf karakterler veya alışveriş bağımlılığı olan kişiler, ihtiyaçlarının ötesinde tüketim yaparak finansal sıkıntılara düşebilirler. Anadolu'da ise "elti ekonomisi" diye tabir edilen bir durum vardır. Birinde olanın diğerinde de olma isteği, gereksiz harcamalara ve mali sıkıntılara yol açabilir.

Aşırı alışverişin kökeninde bazen fakirlik kaygısı yatabilir. Bu kaygı, kişinin kendisini yetersiz hissetmesine ve bu duyguyu telafi etmek için daha fazla harcama yapmasına neden olabilir. Ancak bu durum, genellikle daha fazla mali sıkıntıya yol açar. Bunun yanı sıra, toplumumuzda insanlar kompleksli olabilir ve kendi hayatlarından hikayeler çıkarmaktan çekinebilirler. Bu da, bireylerin kendilerini ifade etme ve kendi finansal deneyimlerinden ders çıkarma konusunda çekingen davranmalarına neden olabilir.

Başarıya giden yolda karşılaşılan engeller ve bu engellerin nasıl aşıldığı, her bireyin hikayesini oluşturur. Örneğin, başarılı bir bilim insanı olmanın önünde duran sosyal önyargılar veya ekonomik engeller, bu kişinin başarısını daha anlamlı kılar. Zengin bir ailede doğmuş olmanın avantajları olsa da, kendi çabalarıyla başarıya ulaşmış birinin hikayesi daha ilham vericidir. Yoğun bakım ünitesinde zengin ya da fakir herkes aynı şekilde yatar ve bu, hayatın gerçeklerini hatırlatan bir durumdur.

Türkiye'de insanlar arasındaki güven düzeyi, son yıllarda düşüş göstermiştir. Araştırmalar, komşularına güvenen insanların oranının %10’a kadar düştüğünü göstermektedir. Bu durum, toplumsal ilişkilerin zayıfladığını ve insanların birbirine olan güveninin azaldığını işaret eder. Aynı zamanda, iş dünyasında da benzer bir trend gözlemlenebilir. Birçok aile şirketi, kurucularının emeğiyle büyürken, sonraki nesillerin yanlış kararları nedeniyle zor duruma düşebilir. Bu da, mali disiplinsizlik ve bilgi eksikliğinin bir sonucu olabilir.

Sizler bu iki değerli konuğumla yaptığım röportajla baş başa bırakıyorum. Şimdiden iyi seyirler.

Комментарии

Информация по комментариям в разработке