(55) 14.Lem'a/4, Sh 97 | 2.Makam | Besmele'nin binler esrârından altı sırrına dâirdir

Описание к видео (55) 14.Lem'a/4, Sh 97 | 2.Makam | Besmele'nin binler esrârından altı sırrına dâirdir

Ondördüncü Lem‘a’nın İkinci Makamı

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ ‘in, binler esrârından altı sırrına dâirdir.

İhtâr: Besmelenin rahmet noktasında parlak bir nûru, sönük aklıma uzaktan göründü. Onu, kendi nefsim için notalar sûretinde kaydetmek istedim. Ve yirmi otuz kadar sırlarıyla o nûrun etrafında bir dâire çevirmek ile avlamak ve zabt etmek arzu ettim. Fakat maatteessüf, şimdilik o arzuma tam muvaffak olamadım. Yirmi otuz sırdan, beş altıya indim. “Ey insan!” dediğim vakit, nefsimi murad ediyorum. Bu ders kendi nefsime hâs iken, ruhen benimle münâsebetdâr ve nefsi nefsimden daha hüşyâr zâtlara, belki medâr-ı istifâde olur niyetiyle, Ondördüncü Lem‘a’nın İkinci Makamı olarak yazılmasını, müdakkik kardeşlerimin tasvîblerine havâle ediyorum. Bu ders, akıldan ziyâde kalbe bakar. Delilden ziyâde, zevke nâzırdır.

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ ٭ قَالَتْ يَٓا اَيُّهَا الْمَلَؤُا اِنّ۪ٓي اُلْقِيَ اِلَيَّ كِتَابٌ كَر۪يمٌ ٭ اِنَّهُ مِنْ سُلَيْمٰنَ وَاِنَّهُ بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ Şu makamda birkaç sır zikredilecektir.

Birinci Sır: بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ in bir cilvesini, bu fakir, şöyle gördüm ki: Kâinât sîmâsında, ve arz sîmâsında ve insan sîmâsında, birbiri içinde birbirinin numûnesini gösteren üç sikke-i rubûbiyet var. Birisi: Kâinâtın hey’et-i mecmûasındaki teâvün, tesânüd, teânuk, tecâvübden tezâhür eden sikke-i kübrâ-yı ulûhiyettir ki: بِسْمِ اللّٰهِ ona bakıyor.

İkincisi: Küre-i arz sîmâsında, nebâtât ve hayvanâtın tedbîr ve terbiye ve idaresindeki teşâbüh, tenâsüb, intizâm, insicâm, lütuf ve merhametten tezâhür eden sikke-i kübrâ-yı rahmâniyettir ki, بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ ona bakıyor.

Üçüncüsü: İnsanın mâhiyet-i câmiasının sîmâsındaki letâif-i re’fet ve dekāik-i şefkat ve şuâât-ı merhamet-i İlâhiyeden tezâhür eden sikke-i ulyâ-yı rahîmiyettir ki, بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ deki اَلرَّح۪يمِ ona bakıyor. Demek, بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ sahîfe-i âlemde bir satır-ı nûrânî teşkîl eden üç sikke-i ehadiyetin kudsî ünvanıdır, kuvvetli bir haytıdır ve parlak bir hattıdır. Yani بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

SAYFA 98
yukarıdan nüzûl ile, semere-i kâinât ve âlemin nüsha-i musağğarası olan insana ucu dayanıyor. Ferşi arşa bağlar. İnsanın arşa çıkmasına bir yol olur.

Комментарии

Информация по комментариям в разработке